Examples of using "Quatro" in a sentence and their turkish translations:
O, dört dil konuşuyor.
- Dört erkek kardeşim var.
- Dört biraderim var.
Tom dört gol attı.
- Bir köpeğin dört bacağı var.
- Bir köpeğin dört tane bacağı vardır.
Savaş dört yıl sürmüştü.
Bir köpeğin dört bacağı var.
Dört çarpı beş yirmidir.
Altı ve dört on eder.
"Dört artı beş kaçtır?" "Dört artı beş dokuzdur."
Bana dört mektup yazdı.
Savaş dört yıl sürmüştü.
Dolores'in dört kız kardeşi var.
Onun dört adet telefonu var.
Dört kız kardeşim yok.
Jorge dört dil konuşuyor.
Dört gün sonra ayrıldık.
Kanal dördü açın.
Senin dört köpeğin var.
Dört kere beş 20'dir.
Dört fikir önerildi.
Ben dörtte uyandım.
Biz sabah saat dörtte kalktık.
O bana dört tane mektup yazdı.
Olimpiyat oyunları her dört yılda bir yapılır.
Bir yılda dört mevsim vardır.
Odada dört parça mobilya vardı.
Bu ülkenin dört mevsimi vardır.
O, dörtte geri dönecek.
Üç kere dört, on iki eder.
Annemin dört erkek kardeşi var.
Saat dörtte geri arayacağım.
Benim için dört tane büyük patates satın al.
Bir karenin dört tane köşesi vardır.
Benim dört erkek kardeşim yok.
34 yaşındayım.
Dört kere altı kaç yapar?
Saat dörde kadar meşgul olacağım.
Bir karenin dört kenarı vardır.
Dört kişilik bir aileye sahibim.
Seçenekleri dörtle sınırlandırdım.
Ailemde dört kişi var.
Kitap dört dolar.
Dört aylık hamileyim.
Bir karenin dört köşesi vardır.
Bizim, Japonya'da dört mevsimimiz var.
Dört yıldır genetik çalışıyorum.
Onların sabahleyin dört dersi var.
Bazı sürüngenlerin dört ayağı vardır.
Bu aracın dört tekerleği var.
Bana dört mektup yazdı.
Son dört yıl içinde seni görmedim.
Leyla dört kez göğsünden bıçaklandı.
Senin sahip olduğunun dört katı daha fazla CD'lerim var.
Tom'u dört kez konserde gördüm.
Masanın yanında dört sandalye vardı.
O, dört santimetre kalınlığındadır.
Bob "Dört buçuk pound" diyor.
Saat öğleden sonra 4:30'dur.
Babam dört yıl önce öldü.
Bu fotoğrafta dört güzel çocuk var.
Bir ayda dört hafta vardır.
Arka arkaya dört maçı kazanmak zordur.
Ona dört dolar ödedim.
- Dört yıldır İngilizce okuyorum.
- Dört yıldır İngilizce eğitimi alıyorum.
- Dört yıldır İngilizce çalışıyorum.
Dört kız kardeşim ve bir erkek kardeşim var.
Benim evimde dört oda var.
Tom sabahın dördünde çıktı.
Üçgenlerin dört köşesi yoktur.
- Dört çocuklu bekar bir anneyim.
- Ben dört çocuğun tek annesiyim.
Cumhurbaşkanının görev süresi dört yıl sürer.
Ben genellikle dörtte eve giderim.
Dört eyalet Aaron Burr için oy verdi.
Annesi dört yıl sonra öldü.
Onun en azından dört hatası vardı.
Dört kişi adalete bildirildi.
Bir kare dört eşit kenara sahiptir.
Bu malzemenin dört metresi dokuz franka mal oluyor; Bu nedenle, iki metresi dört buçuk frank mal olur.
Haftada dört kez tıraş olur.
Sanırım bu ufaklıkların üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.
Yangında dört aile öldürüldü.
Betty tatil sırasında dört hikaye okudu.
Göl dört mil genişliğindedir.
Kedisinin dört yavrusu daha oldu.
Dört odalı daire kiraladı.
Dört aile yangında hayatını kaybetti.
Dördümüz çifte randevuya çıktı.
Bu bisikleti dört sene önce satın aldım.
Ben genellikle dörtte eve giderim.
Bugün oğlum dört yaşına giriyor.