Examples of using "Prato" in a sentence and their turkish translations:
Hiç bu yemeği yedin mi?
Tabak kirli.
Biri bu tabağı kırdı.
Tabağı kim kırdı?
Bu Tom'un yemeği.
Yemek güzel kokuyor.
Bu yemek garson tarafından tavsiye edildi.
Herhangi bölgesel yemekleriniz var mı?
Bu benim en sevdiğim yemek!
- Tabağınızı yıkayın, lütfen.
- Tabağını yıka, lütfen.
Tom tabağında biraz yemek bıraktı.
Tabak plastikten yapılmıştır.
Tom tabağını yemekle doldurdu.
- En sevdiğin yiyecek nedir?
- En sevdiğin yemek hangisidir?
- En sevdiğin yemek nedir?
Daha fazla bulaşık havlusu satın almamız gerek.
Onu en sevdiği yemekle teselli ettim.
Benim için yengeç muhteşem bir lezzettir.
havuzun üzerine bir plastik tabak koyun
Hamburger ünlü bir Amerikan yemeği.
O, tabağındaki her şeyi yedi.
İntikam soğuk servis edilen bir yemektir.
Tabağın üzerindeki bütün kurabiyeleri yedim.
Bana temiz bir tabak getir ve bu kirli tabağı alıp götür.
Tom tabağındaki her şeyi yedi.
Yemek yerken en büyük tabak daima masadadır.
Bir yemek sıcak olmadan baharatlı olabilir.
Tabak elinden kaydı ve yere düştü.
Tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.
Türkiye'deki çoğu restoranda kebap ana yemektir.
Kırmızı şarap eşliğinde yemek için en sevdiğin yemek nedir?
tabak hareket etmeye başlar. Bir tane daha koyalım bundan
İkinci tabakta nohut, tavuk, et, sosis ve patates var.
şimdi farkında mısınız? şu anda toplumda bir çok insan buna çanak tutuyor
Dünyada acından ölen çocuklar olduğu için tabağındaki tüm yiyeceği ye.
Ben bir çocukken, annem bana tabağımdaki her şeyi yedirirdi.
Sevdiğiniz yemek hangisi?