Examples of using "Osso" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir kemik kırılmadı.
- Onun kemikleri sayılıyor.
- O bir deri bir kemik.
Hiç bir yerini kırdın mı?
O, köpeğe bir kemik verdi.
İki tane köpek, kemik için dövüştüler.
Tom köpeğine bir kemik verdi.
Bakın, bu büyük bir memeliye ait.
Egzersiz yaparken ayağımda bir kemik kırdım.
- Sen hiç kemik kırdın mı?
- Hiç kemiğin kırıldı mı?
Ben hiç gerçek bir fil görmemiştim.
Menisküs bir kemik değildir. Bu bir kıkırdak, esnek, elastik bir dokudur.
Âdeta kemiğime kaynar su zerk ediliyordu.
arka kolumun büyük kısmını ve biraz da kemiği kavradı.