Examples of using "Ombros" in a sentence and their turkish translations:
O, omuzlarını silkti.
Onun geniş omuzları vardı.
Tom omuz silkti.
Mary'nin geniş omuzları var.
Benim geniş omuzlarım var.
Onun geniş omuzları var.
Bizim geniş omuzlarımız var.
Omuzlarımı silktim.
Tom'un geniş omuzları var.
pagan inançlarına göre resmedilmiş olmaları
Omuzlarım ağrıyor.
Tom'un dar omuzları var.
Omuz kol ve gövdeyi birleştirir.
Saçları omuz hizasında.
Saçları omzunun üzerinden düştü.
Tom bir battaniye ile Mary'nin omuzlarını dürttü.
Tom paltosunu Mary'nin omuzlarının üzerine örttü.
Ben demiştim demeyi sevmiyorum. Silkelen ve kendine gel!
Tom ellerini Mary'nin omuzlarına koydu ve derinden onun gözlerine baktı.