Examples of using "Manteve" in a sentence and their turkish translations:
Tom ağzını kapalı tuttu.
O, dengesini korudu.
Tom yakın kaldı.
Tom güçlü kaldı.
Tom Mary'yi beklemeye devam etti.
Fadil sözünü tuttu.
O, sözünü tuttu.
O çok sakin kaldı.
O ona yakın durdu.
Tom sözünü tutmadı.
O, sırrı kendine sakladı.
Tom hastalığını bir sır olarak tutuyor.
Polis onu gözaltında tuttu.
O, sırrımı saklamadı.
Tom sözünü tutmadı.
Bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
Yemek sırasında sessiz kaldı.
Tom bu sözü tuttu.
Sıcaklık bütün gece beni uyanık tuttu.
Gürültü bütün gece beni uyutmadı.
O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu.
O bir söz verdi, ama sözünü tutmadı.
O, mümkün olduğunca ona yakın durdu.
Fadıl, Leyla'yı iki gece boyunca odasında kilitli tuttu.
Buradaki bir klima havanın, restoranın bu kısmında dolaşmasını sağladı.
Tom gözlerini kapalı tuttu.
- Horlaman beni bütün gece uyutmadı.
- Horlamandan gece boyunca uyuyamadım.
Enflasyonun başka dönemini önlemek için bir önlem olarak, bizim hükümet faiz oranlarını yükseltti.