Translation of "Malas" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Malas" in a sentence and their turkish translations:

- Arrume suas malas.
- Faça suas malas.

Çantalarını hazırla.

- Onde coloco minhas malas?
- Onde eu ponho minhas malas?
- Onde ponho minhas malas?

Çantalarımı nereye koyarım?

- Fique de olho nas malas.
- Vigie as malas.

Çantaya göz kulak olun.

- Abriu o porta-malas.
- Ele abriu o porta-malas.

O bagajı patlattı.

- Quantas malas a senhora tem?
- Quantas malas você tem?

Kaç tane bavulun var?

- Eu abri todas as malas.
- Abri todas as minhas malas.
- Eu abri todas as minhas malas.

Bütün bavullarımı açtım.

Essas malas são suas?

Onlar senin çantaların mı?

Procurei no porta-malas.

Bagaja baktım.

O Tom fez as malas.

Tom çantalarını düzenledi.

Tom está fazendo as malas.

Tom toparlanıyor.

Posso pegar as suas malas?

Çantalarını alabilir miyim?

Você arrumou suas malas sozinho?

Bavullarını kendin mi topladın?

Eu só trago duas malas.

Ben sadece iki valiz getiriyorum.

Tom continuou arrumando as malas.

Tom bavul hazırlamaya devam etti.

Mary está desfazendo as malas.

Mary paketi açıyor.

Tom abriu o porta-malas.

Tom bağajı açtı.

Eu fechei o porta-malas.

Bagajı kapadım.

Eu deveria ir fazer as malas.

Toparlanmaya gitmeliyim.

Façam as malas. Voltaremos para Boston.

Çantaları hazırla. Boston'a geri dönüyoruz.

Tom carregou as malas para mim.

Tom bavulları benim için taşıdı.

Tom começou a fazer as malas.

Tom paketlemeye başladı.

Eu não faço as suas malas.

Ben senin bavullarını toplamam.

Por favor, abra o porta-malas.

Lütfen bagajı açın.

Essas são as malas do Tom?

Bunlar Tom'un valizleri mi?

Você poderia carregar minhas malas para mim?

Benim için çantalarımı taşır mısın?

Tom abriu o porta-malas do carro.

Tom arabanın bagajını açtı.

Eu tenho que ir fazer as malas.

Toparlanmaya gitmek zorundayım.

Você já terminou de arrumar as malas?

Paketlemeyi bitirdin mi?

Eu preciso terminar de fazer as malas.

Paketlemeyi bitirmem gerekiyor.

Você me ajudaria com as minhas malas?

Bavullarımda bana yardım eder misin?

Onde eu posso colocar as minhas malas?

Çantalarımı nereye koyabilirim?

O Tom fez as malas e saiu.

Tom çantalarını toplayıp gitti.

- O senhor quer que eu o ajude com as malas?
- A senhora quer que eu a ajude com as malas?
- Você quer que eu o ajude com as malas?
- Você quer que eu a ajude com as malas?

Valizlerini taşımana yardım etmemi ister misiniz?

Coloque as malas com cuidado no porta-bagagem.

Çantaları dikkatle rafın üzerine koyun.

Tom e Mary não desfizeram as malas ainda.

Tom ve Mary henüz valizlerini açmadı.

O Tom vai carregar essas malas para você.

Tom sizin için bu bavulları taşıyacak.

- Você já terminou de arrumar as malas?
- Já terminou de fazer as malas?
- Já acabaste de arrumar a mala?
- Vós já terminastes de fazer as malas?
- Vocês já acabaram de arrumar as malas?
- O senhor já terminou de fazer a mala?
- A senhora já acabou de fazer a mala?
- Os senhores já terminaram de arrumar as malas?
- Já terminaram, senhoras, de fazer as malas?

Eşyalarını topladın mı?

- O porta-malas está aberto.
- O baú está aberto.

Bagaj açık.

- Tom fechou o porta-malas.
- Tom fechou o baú.

Tom bagajı kapattı.

Tom está no andar de cima, fazendo as malas.

Tom alt katta bavul hazırlıyor.

Tom não sabe onde Maria colocou as malas dela.

Tom, Mary'nin valizlerini nereye koyduğunu bilmiyor.

- Eu abri o porta-malas.
- Eu abri a mala.

Ben bagajı açtım.

Você poderia levar minhas malas lá para cima, por favor?

Bagajımı yukarı taşır mısın?

Disse para você abrir o capô, não o porta-malas.

Kaputu açmanı söyledim, bagajı değil.

Tom abriu o porta-malas para pegar o pneu reserva.

Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.

Não se esqueça de tirar minhas coisas do porta-malas!

Eşyalarımı bağajdan çıkarmayı unutma!

Deixe-me te ajudar. Suas malas parecem estar muito pesadas.

Sana yardım edeyim. Çantaların çok ağır görünüyor.

Eu vou pedir para Tom levar suas malas para cima.

Tom'a senin bavullarını üst kata taşıtacağım.

- Não tem nada no porta-malas.
- Não tem nada no baú.

Bagajda hiçbir şey yok.

Deve haver espaço suficiente para o pneu no meu porta-malas.

Bagajımda lastik için yeterli alan olmalı.

O que há na bolsa de praia que está no porta-malas do seu carro?

Arabanızın bagajındaki plaj çantasında ne var?

Ela conseguiu ficar pronta cedo essa manhã, porque ela terminou de arrumar as malas ontem à noite.

O dün gece valizini hazırlamayı bitirdiğinden dolayı bu sabah erken hazırlanabildi.