Translation of "Implorou" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Implorou" in a sentence and their turkish translations:

Ele me implorou para ficar.

O, kalmam için yalvardı.

Ela implorou por algo para beber.

O, içecek bir şey istedi.

A princesa implorou perdão ao imperador.

Prenses imparatordan af diledi.

Tom implorou a Maria por misericórdia.

Tom, Mary'ye merhamet diledi.

Tom me implorou para não machucá-lo.

Tom onu incitmemem için yalvardı.

Linda, em prantos, implorou perdão a Dan.

Linda Dan'a affetmesi için ağlaya ağlaya yalvardı.

Ele implorou a ela que o perdoasse.

Onu affetmesi için yalvardı.

O Tom implorou a Mary para ficar.

Tom Mary'nin kalması için yalvardı.

A menina implorou à mãe que a acompanhasse.

Annesinden kendisine eşlik etmesini rica etti.

Tom implorou a Maria que não dissesse nada.

Tom bir şey söylememesi için Mary'ye yalvardı.

Meu pai me implorou que abrisse a porta.

Babam kapıyı açmam için bana yalvardı.

Tom implorou para que a Mary voltasse para casa.

- Tom, Mary'ye eve gelmesi için yalvardı.
- Tom Mary'ye eve gelmesi için yalvardı.

A Mary implorou ao Tom que não a deixasse.

Mary Tom'un onu terk etmemesini rica etti.

A mãe da criança doente implorou ao médico para ele vir imediatamente.

Hasta çocuğun annesi hemen gelmesi için doktora yalvardı.

- Ele implorou a seu pai para comprar uma bicicleta para ele.
- Ele insistiu que seu pai lhe comprasse uma bicicleta.

Kendisine bir bisiklet alması için babasına yalvardı.

Sila começou a matar seus inimigos, e César estava na lista daqueles que deveriam ser eliminados. A família da mãe de César implorou pela vida dele e Sila, relutantemente, o poupou. Então César alistou-se no exército romano, só retornando após a morte de Sila.

Sulla düşmanlarını öldürmeye başladı ve Sezar onun öldüreceği insanların listesindeydi. Sezar'ın annesinin ailesi onun hayatı için yalvardı ve Sulla isteksizce onu bağışladı. Sonra Sezar Roma ordusuna katıldı ve Sulla'nın ölümünden sonra döndü.