Examples of using "Meias" in a sentence and their turkish translations:
Çorap giydi.
Çoraplarını çıkar, lütfen.
Çorap giymiyorum.
Çoraplarınızı çıkartın.
Onun çorapları gridir.
Çoraplar kötü kokuyor.
Tom çoraplarını giydi.
Çorapların eşleşmiyor.
Tom çoraplarını çıkardı.
- Bu çoraplar eşleşmiyor.
- Bu çoraplar farklı.
Ben genellikle çorap giymem.
Tom çorap giymiyordu.
Çoraplarım hâlâ nemli.
Tom ıslak çoraplarını çıkardı.
Tom beyaz çorap giyiyor.
Garip çoraplar giyiyorsun.
Çoraplarım nerede?
Çoraplarını ters giyiyorsun.
O, iki çift çorap aldı.
Tom üç çift çorap aldı.
Yeni bir çift çorabım var.
Üç çift çorap istiyorum.
Benim çoraplarım burada değil.
Çoraplarını çabuk giy. Geç kaldık!
Kaç çift çorap satın aldın?
Tom çoraplarını lavaboda yıkadı.
Çoraplarımı bulamıyorum.
Bu çorapları çamaşır makinesine koy.
Onu çorap çekmecemde sakladım.
Çoraplarınızı kanepenin altında bırakmayın.
Çocuk çoraplarıyla yatmaya gitti.
Balerinler tayt, tütü etek ve bale ayakkabısı giyiyorlardı.
Lütfen çorapları sepete koyun.
"Bunlar kimin çorapları?" "Kız kardeşimin."
Ayaklarını sıcak tutmak için kalın çoraplar giymelisin.
Tom silahı çekmecedeki bazı çorapların altına sakladı.
Siyah pantolon ile floresan sarı çoraplar giymek iyi bir görünüm değil.
Örneğin aynı kazak ve 10 dolara bir çift çorap alsaydınız, hala toplamda...