Translation of "Chata" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Chata" in a sentence and their turkish translations:

Que criança chata!

- Ne biçim bir çocuk!
- Ne can sıkıcı bir çocuk!
- Ne sevimsiz bir çocuk!

- A minha irmã está tão chata.
- A minha irmã é tão chata.

Kız kardeşim çok sinir bozucu.

Química é uma matéria chata?

Kimya sıkıcı bir konu mu?

A festa estava incrivelmente chata.

Parti son derece sıkıcıydı.

A minha vida é chata.

Hayatım sıkıcı.

Tom acha a vida chata.

Tom hayatının sıkıcı olduğunu düşünüyor.

Ele leu uma novela chata.

Sıkıcı bir roman okudu.

Minha vida é tão chata.

Hayatım çok sıkıcı.

- De fato, sua palestra foi chata.
- De fato, a palestra dele foi chata.

Doğruyu söylemek gerekirse, onun dersi sıkıcı.

A lição de hoje era chata.

Bugünkü ders sıkıcıydı.

Por que minha vida é tão chata?

Neden benim hayatım bu kadar sıkıcı?

Tom é a pessoa mais chata que conheço.

Tom tanıdığın en sıkıcı insan.

A vida numa cidade pequena é muito chata.

- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada yaşam sıkıcıdır.

Aquela é a música mais chata que já ouvi.

Hayatımda dinlediğim en sıkıcı şarkı.

A palestra estava tão chata que ele caiu no sono.

Ders o kadar sıkıcıydı ki o uyuya kaldı.

"Esta festa está chata." "É por isso que Tom foi embora."

"Bu parti sıkıcı." "Tom'un gitme nedeni o."

- A aula lecionada por Tom foi chata.
- A aula dada por Tom foi enfadonha.

- Tom'un verdiği ders sıkıcıydı.
- Tom'un dersi sıkıcıydı.

- Tom me disse que eu sou chato.
- Tom me disse que eu sou chata.

Tom bana can sıkıcı olduğumu söyledi.