Examples of using "Afinal" in a sentence and their turkish translations:
sonuçta halkız biz canım
rahat yaşam canım sonuçta
- Beklenenin tersine sen haklıydın.
- Sonuç olarak sen haklıydın.
Buna karşın haklıydı.
Beklenenin tersine sen hatalıydın.
Arkeoloji de bir bilim sonuçta
sonuçta Yahudi kökenli bir kanal
E abi sonuçta Amerika'ya evlatlık verilmiş
İyi de SGK kimin zaten?
Sonuçta Leonardo Da Vinci yani öyle böyle
Düşünülenin aksine o gelmedi.
Beklenin tersine onu almadı.
Nihayetinde o bir çocuk.
yinede etmiyorlar çalışkan yaratıklar sonuçta
Ne de olsa not almak ya da hatırlamak için orada kim vardı?
Tom sonunda terk etti.
Sonunda bir ambulans geldi.
Sonuçta, onların ulaşım formu hiç kirlilik üretmez.
Sonunda başardı.
Nihayet serbest bırakıldım.
Endişelenme! Zaten burada hiçbir şey olmaz.
Tom sonunda itiraf etti.
Ne zaman öğreneceksin?
Hiç konuştunuz mu?
Güvenlik sonunda müdahale etti.
Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?
Öldürmüyor mu? Gerçeklerden kaçmayalım artık. Aaa doğru doğru, gripten ölen daha çok insan var sonuçta.
İnsanlar besin zincirinin üstünde değiller. Sonuçta, aslanlar insanları yiyor, ama insanlar aslanları yemiyor.
Ne dediğimi hiç dinledin mi?
- Gülden geriye kalan adıdır sadece.
- Mazideki gülden arda kalan adıdır sadece.