Examples of using "Origem" in a sentence and their turkish translations:
Kaynağı bilinmiyor.
sonuçta Yahudi kökenli bir kanal
Onun adı Yunanca kökenlidir.
İsmim İbrani kökenlidir.
Evrenin kökeni nedir?
Ateşin kökeni bilinmemektedir.
Bu kelimenin kökeni bilinmiyor.
Onun anavatanı Almanya'dır.
Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim.
Tom, nereden geldiği hakkında hiçbir şey söylemedi.
Ruslar köle kökenli insanlardır.
Bu kelime açıkça Slav kökenlidir.
ve dünyadaki en büyük dinleri oluşturmaktadırlar.
Yaşamın kökeni hakkında birçok teoriler vardır.
Olimpiyat Oyunları nerede ortaya çıktı?
O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor.
Ben, söylentinin kaynağını bilmiyorum.
Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:
Onlar senin ülkende Anneler günü kutlarlar mı?
Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.
Tom sorunun sebebini bulmakla ilgili görünüyor.
Fakat artık bizim okyanuslarda yarattığımız etkiler de gece hayatında yeni davranışlar doğurmaktadır.
Gün içinde biriken buhar gece boyu devam eden fırtınalar doğuruyor.