Examples of using "“a”" in a sentence and their turkish translations:
Izdırap, kayıplar, suçluluk ve utanç-
Sırbistan; Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Hırvatistan, Makedonya, Bosna ve Karadağ'la komşudur.
İsviçre Fransa, İtalya, Avusturya ve Almanya arasında yer almaktadır.
Liste aşağıdaki gibidir.
Tom'a dergiyi göster.
Umut sonunda ölür.
Ona bulaşıkları yıkaması için yardım ettim.
Gerçeği söyle.
Tom'a gerçeği söyle.
Grup saat kaçta çalmaya başlayacak?
Hastalık onu okuldan vazgeçmesi için zorladı.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Tom Mary'nin bavullarını taşımasına yardım etti.
Dürüstlük en iyi politikadır.
Kapıyı kapat.
Kanıt onun lehineydi.
Polisi arayın.
- İkinize de teşekkürler.
- İkiniz de sağ olun.
Kız, gerçeği bilmek istiyor.
Toplantı ne zaman başlar?
İstisna, kuralı geçersiz kılmaz.
- Ev yıkılmak üzere.
- Ev üflesen yıkılacak vaziyette.
Kilise benim evimle seninki arasındadır.
- Su 0 santigrat derecede donar.
- Su sıfır santigrat derecede donar.
Burada da aynı şey işe yarayacak.
Fırtına, sıcaklığı düşürdü.
- Kız camı kırdı.
- Kız pencereyi kırdı.
Onun tarafından eve sahip olundu.
Espri seyirciyi eğlendirdi.
Grev şehri durma noktasına getirdi.
Kız camı kırdı.
Küçük kız pencereyi açtı.
Et çürümeye başladı.
Kız hıçkırarak ağlamaya başladı.
Ay, Dünya'nın etrafında döner.
Ailesi onu korudu.
Helen, ödülü kazandı.
Oda tütün kokuyordu.
Macera buna değer.
Onu seviyorum.
Ağaç yolu kapattı.
Ay, Dünya'nın etrafında döner.
Yaratıcılık anahtardır.
Ev sallanmaya başladı.
Orkestra çalmaya başladı.
Seyirci gülmeye başladı.
Kalabalık alkışlamaya başladı.
Su kaynamaya başladı.
Pizza yolda.
Annesi onu aradı.
Paran ya da hayatın!
İspanya Florida'yı kontrol altında tuttu.
Su ışığı yansıtır.
Kar yağmaya devam etti.
Sansür gerçeği siler.
Polis bölgeyi kordon altına aldı.
Mektubu Tom'a verdim.
Amerika'nın buna cevabı ise şöyle oldu
- Televizyonu kapat.
- TV'yi kapatın.
Sayfayı çevirin.
Kar bir gecede tüm şehri kapladı.
Onları gördün mü?
Dükkânı kapatıyoruz.
Suyu kaynatın.
Birine sorun.
- Pencereyi kapat.
- Pencereyi kapatın.
- Polis çağır!
- Polisi çağır!
- Polisi arayın!
- Polisi ara!
Onun, resmi duvara asmasına yardım ettim.
Havluyu atıyorum.
- Ağzını aç!
- Ağzınızı açın.
Kartal yere inmek üzere.
Ağzınızı açın.
Evini görüyorum.
Onu bir zerre tanıyor musun?
Onu ne zaman gördün?
Polis, Fadıl'ın minibüsünü aramaya devam etti.
Mektubu yazmak üç saatimi aldı.
Çarkı su gücü çeviriyor.
- Su 0 santigrat derecede donar.
- Su sıfır santigrat derecede donar.
Manzaraya bak.
Çantayı Ken'e geri verdim.
Mary Tom'un annesidir.
Aradığı şey şurada, leşi görüyorsunuz, değil mi?
Ateş ve sürekli öksürme yaşlı kadını zayıflattı.
- Politika ile savaşın arasındaki bağlantı nedir?
- Politika ile savaşın arasındaki bağlantı ne?
Garajı temizlemem için bana yardım eder misiniz?
Elini kaldır.
O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.
Onu kullanmadığın sürece özgürlük yararsızdır.
Yazı yazdığım kalem Tom'a aittir.
Evin iki kapısı var: büyük ve küçük.
Fadıl kolej boyunca Leyla'yla flört etmeye devam etti.