Translation of "Fronteira" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Fronteira" in a sentence and their turkish translations:

- Tom cruzou a fronteira ilegalmente.
- Tom atravessou a fronteira ilegalmente.

Tom sınırı yasa dışı yollardan geçti.

Eles atravessaram a fronteira.

Onlar sınırı geçti.

Ele atravessou a fronteira.

O, sınırı geçti.

Tom cruzou a fronteira.

Tom sınırı geçti.

Nós moramos perto da fronteira.

Biz sınıra yakın yaşıyoruz.

Tom cruzou a fronteira da França.

Tom Fransa'ya giden sınırı geçti.

Um professor ensinando na área de fronteira

sınır bölgesinde öğretmenlik yapan bir öğretmen

A França faz fronteira com a Itália.

Fransa İtalya'nın sınır komşusudur.

A Alemanha faz fronteira com a França.

Almanya Fransa'nın sınır komşusudur.

A Argélia faz fronteira com sete países.

Cezayir'in yedi tane ülkeyle sınırları vardır.

A Alemanha faz fronteira com a Suíça?

Almanya'nın İsviçre'yle sınırı var mı?

A Alemanha faz fronteira com a Holanda.

Almanya Hollanda'ya sınır komşusudur.

Califórnia e Nevada fazem fronteira entre si.

Kaliforniya ve Nevada birbirine sınır komşusudur.

O Canadá faz fronteira com o Alaska.

Kanada'nın Alaska ile sınırları vardır.

Masséna atravessou a fronteira portuguesa, e sitiou Almeida.

Masséna Portekiz sınırını geçti ve Almeida'yı kuşattı

Os Estados Unidos fazem fronteira com o Canadá.

- Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
- ABD, Kanada ile komşudur.

O Canadá faz fronteira com os Estados Unidos.

Kanada Amerika Birleşik Devletlerinin sınır komşusu olur.

O México faz fronteira com os Estados Unidos.

Meksika, Amerika'yla sınırdır.

Canadá e México fazem fronteira com os Estados Unidos.

Hem Kanada hem de Meksika Amerika Birleşik Devletleri sınırları boyunca yerleşmiştir.

Na fronteira, pediram-me que mostrasse o meu passaporte.

Sınırda pasaportumu göstermem istendi.

Pediram-me que eu mostrasse o meu passaporte na fronteira.

Sınırda pasaportumu göstermem istendi.

Para falar a verdade, só atravessei uma vez a fronteira.

Doğruyu söylemek gerekirse, ben sadece bir kez sınırı geçtim.

Se seguissem em frente, chegariam à Antártica e parariam na fronteira.

eğer dümdüz gitseydi antartikaya varır ve sınırda dururdu diyorlar

O Reno é a fronteira entre a França e a Alemanha.

Ren, Fransa ve Almanya arasındaki sınırdır.

O Brazil faz fronteira com dez países além do Oceano Atlântico.

Brezilya Atlantik Okyanusu'nun yanı sıra on ülkeye sınır komşusudur.

Muitas famílias se mudaram para começar uma nova vida na fronteira.

Birçok aile sınırda yeni bir hayat kurmak için ayrıldı.

Os Estados Unidos está mantendo campos de concentração na nossa fronteira sulista.

Amerika Birleşik Devletleri, güney sınırımızda toplama kampları düzenliyor.

O México é um país que faz fronteira com os Estados Unidos.

Meksika, Amerika Birleşik Devletleriyle sınırları olan bir millettir.

A Sérvia faz fronteira com a Hungria, a Romênia, a Bulgária, a Croácia, a Macedônia, a Bósnia e Montenegro.

Sırbistan; Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Hırvatistan, Makedonya, Bosna ve Karadağ'la komşudur.