Examples of using "Więzienia" in a sentence and their turkish translations:
Suçlu hapisten kaçtı.
- Hapishaneye gitmek istiyor musun?
- Hapishaneye gitmek istiyor musunuz?
- Hapse gitmek istiyor musun?
- Hapse mi girmek istiyorsun?
Tom hapishaneye girdi.
- Tutuklu hapishaneden kaçtı.
- Mahkûm hapisten kaçtı.
Onların hepsi hapse girecek.
Ülkemizin tüm hapishanelerini biliriz.
çünkü hemen sonrasında tutuklandık.
Tom hapisten çıktı.
Tom hapishaneye gitmeyecek.
Onlar on yıllık bir hapis cezasıyla yüz yüze gelebilir.
Hapishaneden çıkmanı bekledim.
Ülkenin her hapishanesini biliyoruz. Neden?
Sonra Pepe ile hapisten kaçtım.
Dün üç adam hapisten kaçtı.
Hakim onu bir yıl hapis cezasına çarptırdı.
Tom Mary'nin hapishaneden kaçmasına yardım etti.
O cezaevine konulmalıdır.
Dün üç adam hapisten kaçtı.
Kocası üç yıldır hapiste.
Genç bir çocuğu hapse atamayız.
Hapishaneden nasıl kaçabildin?
Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
Punta Carretas hapishanesinden 106 gerilla kaçtı.
bir örgütlenme ve beceriklilik timsali oldu.
Kesinlikle hapishaneye gitmek istemiyorum.
işkence edip onları ortadan kaldırmak için birlikte çalıştığı bir plandı bu.
Erkek arkadaşım hapse girdiğinden beri 10 gün oldu.
Tom'un böyle iyi bir avukatı olmasa hapse girerdi.
Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.
Tom'un yapmadığı bir şey için hapse konulmasına izin veremem.