Examples of using "Powstrzymać" in a sentence and their turkish translations:
Düşmanın ilerlemesini durdur.
Tom'u durdurmaya çalıştım.
Tom'u durdurmak zorundasınız.
Birinin sizi durdurması gerekiyor.
Onu durduramam.
O bizi durduramaz.
Tom gülmemeye çalıştı.
Kendimi gülmekten alamadım.
Gözyaşlarıma engel olamadım.
Tom durdurulamaz.
Onlar beni durduramaz.
O onları durduramaz.
Ağlamamaya çalıştım.
- Tom'u durdurmaya çalışıyorum.
- Tom'u durdurmayı deniyorum.
Gülmemek elimde değildi.
Kendimi esnemekten alamadım.
Birinin sana yalan söylemesini durduramazsın.
Birinin Tom'u durdurmuş olabileceğini sanmıyorum.
Tom'un sabrına hayran olmaktan kendimi alamadım.
Sizi büyük bir hata yapmaktan vazgeçirtmeye çalışıyorum.
Bazen duyguları göstermemek elimde değil.
Tom'u gerçekten aptalca bir şey yapmasını durdurmayı deniyorum.
Tom'un birini incitmesini engellemeye çalışabilirim.
Onun yeteneğine hayran olmamak elimde değil.
yavaşlatmanın mümkün olup olmadığını görmeye karar verdik.
Tom'u kendisine zarar vermekten durdurmak için bir şey yapmak zorundayız.
Hiç kimse Başkan Reagan'ı durdurabilecek gibi görünmüyordu.