Examples of using "Stóp" in a sentence and their turkish translations:
Yol on fit genişliğinde.
Bu ayakkabılar ayaklarıma uyuyor.
Tepeden tırnağa sırılsıklam olmuştu.
O baştan aşağı çamurla kaplıydı.
- Ben beş fit, iki inç boyundayım.
- 1.58 boyundayım.
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
Onun evi dağın eteğinde.
Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.