Examples of using "Sprawiają" in a sentence and their turkish translations:
Düşünme hızımı çok yavaşlatıyorlar.
Çiçekler onu mutlu eder.
Dünya'nın biyoçeşitliliği en zengin çölü bu katkı sayesinde burasıdır.
Ama bilirsiniz, böyle zamanlarda gücümü nereden aldığımı da düşünürüm.