Examples of using "Spać”" in a sentence and their turkish translations:
Uyumak istiyorum.
Olay şu ki ben uyumayı çok seviyorum.
- Ben uyumayı seviyorum.
- Uyumayı seviyorum.
Şimdi uyuyacağım.
Yatmaya gitti.
Uyuman gerek.
- Yatma vakti.
- Yatma vakti geldi.
Uyumaya gittim.
Uyumaya çalışıyorum.
- Uyur musun?
- Uyuyabilir misin?
Uyu artık.
O yatmaya gitmişti.
Yatma vakti.
Uyu!
Yatma zamanı geldi.
Yatma zamanı geldi.
Uyuyorlar, besleniyorlar hatta doğum yapıyorlar.
Burası çok ama çok yoğun bir şehir, şimdiyse uykuda.
- Benim uyumak için yerim var.
- Yatacak yerim var.
Yavru kedi uyumak istiyor.
Her yerde uyuyabilirim.
Yatmanın zamanı geldi de, geçiyor.
- Uyumam lazım.
- Ben yatmaya gitmeliyim.
- Yatmak zorundayım.
- Yatmaya gitmemiz gerek.
- Uyumaya gitmemiz gerek.
Uyumak zorundasın.
Kedi uyumayı seviyor.
Biraz uyuma vakti.
- Uyku zamanı.
- Yatma zamanı.
- Yatma vakti.
- Yatma vakti geldi.
Saat kaçta yatmaya gidersin?
O, sekizde yatmaya gider.
İyi uyuyamıyorum.
Karım uyumaya çalışıyor.
Sadece uyumaya gidelim.
O, çocukları yatırır.
Neredeyse yatma zamanı.
Sanırım uyumaya gideceğim.
Biraz daha uzun uyumak istiyorum.
İşi bitti, yatmaya gitti.
Onu yatağa götürmek zorundayız.
Ben yalnız uyumayı sevmiyorum.
- Yatmadan önce ışığı kapatmayı unutma.
- Uyumadan önce ışığı kapatmayı unutma.
- Uykudan önce ışığı söndürmeyi unutma.
Biz yatağa gittiğimizde, "iyi geceler" diyoruz.
Kedi yanımda uyumayı sever.
Çocuk çoraplarıyla yatmaya gitti.
Uykulu olduğum için, uyumaya gittim.
- Yatmaya gidiyorum.
- Ben yatağa gidiyorum.
Yatmaya gitmeden önce dişlerini fırçala.
Yatmadan önce pencereyi kilitle.
Tom yerde uyumak zorunda kaldı.
Akşam, onda yatmaya giderim.
Uyuyamayacak kadar çok mutluydum.
Bir burger yedim sonra yatmaya gittim.
Geç oluyor. Yatalım.
Kedi yavrusu uyumak istiyor.
Tom uyumaya korkuyordu.
- Gerçekten yatmak zorunda mıyım?
- Gerçekten yatağa gitmek zorunda mıyım?
Bunun yerine Batı uyumayı seçti.
O, telefona cevap vermediği için uyuyor olmalı.
Yorgun olduğu için erkenden yatmaya gitti.
Bugün erkenden yatacağım.
- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- Gürültü yüzünden uyuyamayız.
Gürültüden dolayı uyuyamıyorum.
Dün gece daha erken yatmaya gitmeliydim.
Yorgun olduğum için, erkenden yatmaya gittim.
Tom istese burada uyuyabilir.
Çocukların yatma zamanı geldi de geçiyor.
Yorgundu, bu yüzden yatmaya erken gitti.
Her zamankinden biraz daha geç yatmaya gittim.
Tom bir yastık olmadan uyumayı denemeye karar verdi.
Uyurken güzel bir çam kokusu alırsınız.
Onun penceresinin dışındaki gürültü onun uyumasını engelledi.
Bu gece yine kanepede uyumak istemiyorum.
Uyumaya gitmeden önce birkaç bölüm daha okudum.
Burada uyumak isterseniz, sorun yok.
Dün gece ne zaman yatmaya gittin?
Biz bu gece çok uyumayacağız.
Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Akşam yemeğinden sonra yatmaya gitti.
- Eğer yorgunsan, niçin yatmaya gitmiyorsun? " Ben şimdi yatmaya gidersem çok erken kalkacağım.
- "Yorgunsan niye yatmıyorsun?" "Çünkü şimdi yatarsam çok erken kalkarım"
Ben yaz tatili sırasında genellikle saat onda yatmaya gittim.
Yatmadan önce genelde ceplerindeki tüm bozuk paraları çıkartıp masaya boşaltır.
Yatmaya giderken kapıyı kilitlemeyi asla unutma.
Tom nerede uyuyacak?
Tom yatmaya hazırlanıyor gibi görünüyordu.
Yorgun görünüyorsun bu yüzden yatmaya erken gitmelisin.
Ellen o kadar yorgundu ki o yatmaya erken gitti.
Zaten 11:30. Yatmalıyız.
Dün gece buraya yakın bir yangın vardı ve uyuyamadım.
Bana günde en az yedi saat uyumam gerektiği söylendi.
Bir motele kayıt yaptırıp hemen uyudum.
Dün gece hava uyuyamayacağım kadar çok nemliydi.
Batı uyumayı seçti derken ne demek istiyorum?