Examples of using "Restauracji" in a sentence and their turkish translations:
Ben restorana gidiyorum.
Neden restorandaydın?
- Japon restoranına gidelim.
- Bir Japon restoranına gidelim!
Adam ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.
Bir restoranda akşam yemeği yemek istiyorum.
Bu restorandaki atmosfer hoş.
Şu yeni restoran hakkında ne düşünüyorsun?
O restoranda her gün öğle yemeği yerim.
Park Caddesinde bir restoranım var.
- Daha önce bu restoranda yedin mi hiç?
- Hiç o restoranda yemek yedin mi?
Boston'da bir sürü iyi restoran var.
Bu restoranda sigara içilmesine izin verilmiyor.
Biz artık Hint restoranında yemek yemeye gitmiyoruz.
Sigara içmek, restoranın her bölümünde yasaktır.
Adam, hesabını ödemeden restoranı terk etti.
- Tom, özellikle İtalyan restoranlarına gitmeyi seviyor.
- Tom özellikle İtalyan restoranına gitmeyi sever.
Noel arifesinde birçok restoran açık değildir.
Dün Tom'u bir restoranda gördüm. O bir kızla konuşuyordu.
Doğruyu söylemek gerekirse bu restoranın sahibi benim bir arkadaşım.
Boston'da birçok Japon restoranları olduğunu duydum.
Bu, Boston'daki en iyi restoranlardan biri.
Tom öğle yemeğini sık sık bu restoranda yer.
Bu restoranda su biradan daha pahalı.
Tom tam köşedeki pahalı bir restoranda suşi yedi.
Bu restoranda ilk yemek yediğin zamanı hatırlıyor musun?
O restoranda yemek yeme planımızdan vazgeçelim.
Tom bana o restoranda yemem gerektiğini söyledi.
O restorandaki yemek benim için çok yağlı.
Sonunda anlaşıldı ki o sık sık babasının restoranında yemek yiyor.
Bütün hayatı boyunca restoranda hiç yemek yemediğini söyleyen bir adamla tanıştım.
Onunla dışarı çıkmayı ve gözde restoranımızda yemek yemeği özledim.
Herhangi bir tür Tayland yiyeceği asla yemedim, bu yüzden büyük annemle birlikte bir Tayland restoranına gitme hakkında oldukça heyecanlıyım.