Examples of using "Powoduje" in a sentence and their turkish translations:
bu da hasar demektir.
Ayrıca yatağı yumurta için daha sıcak
gereksiz yere kurumlara gönderilen
Biz hala migrene neyin sebep olduğunu bilmiyoruz.
O, ısırdığında acı veren korkunç bir katil,
ve bu da orman tahribine dayalı salınımlara neden oluyor.
COVID-19 ya da "2019 koronavirüs hastalığı" adını verdiler.
Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
Milyarlarca yıldır gelip giden metcezirleri meydana getiriyor.
Ve büyük bir sorun var: Bu projeksiyonlardan her biri şekilde, mesafe de,
Kedi Güvenliği Ders Bir: Asla koşmayın... Çünkü sizi kovalamasını sağlayan bir içgüdü devreye girer.