Examples of using "Zaraz" in a sentence and their turkish translations:
Hemen geri döneceğim.
Ben ayrılmak üzereyim.
- Yakında geri döneceğim.
- Kaşla göz arasında geri döneceğim.
- Hemen geri döneceğim.
Bu korkunç olayın yaşandığı sırada
Güneş doğmak üzere.
Kısa süre içinde konuşmalıyız.
Neredeyse ağlayacağım.
O, yakında geri gelecek.
- Ben hemen orada olacağım.
- Ben derhal orada olacağım.
Tren gelmek üzere.
Şimdi gitmene izin vereceğim.
Derhal başlamalısın.
- Tren yakında kalkacak.
- Tren kısa süre içinde hareket edecek.
ve anahtarı çevirmek üzereyim.
Onu hemen yapabilir miyim?
Bir şey unuttum. Hemen döneceğim.
- Yakında geri döneceğim.
- Yakında dönmüş olurum.
- Çok geçmeden size katılacağım.
- Bir dakikada size katılacağım.
Biz onun yakında dönmesini umuyoruz.
Pekala, tam orada olacağım.
İçkilerinle hemen döneceğim.
Tom hemen arkamda.
Bir dakika içinde seninle olacağım.
Kötü bir şey olmak üzereydi.
Sanırım hapşıracağım... Bana bir mendil ver.
Şimdi gidersen, altıdan önce varırsın.
Ben ölecek gibi hissettim.
Yakında döneceğim. Postaneye gitmem gerekiyor.
Tom Mary'ye hemen döneceğini söyledi.
Sigarayı bırakabileceğime artık eminim.
Yolu bilmediklerinden, çok geçmeden kayboldular.
Kolejden mezun olduktan hemen sonra orduya girdim.
Bir bardak çay içti sonra bir tane daha istedi.
Yakında yağmur yağmaya başlayacak.
O, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra evlendi.
Tom onu hemen yapmayacak ama er geç onu yapacak.
Sadece at eti yemeği sevdiğine karar verdiğinden dolayı bunun onu kötü bir kişi yapacağını sanmıyorum.
Sadece yemek yemek ve daha sonra tekrar dışarı gitmek için eve erken geldin mi?
Bizim hayatta kalmamız kısa sürede içme suyu bulmaya bağlıdır.