Translation of "Odróżnić" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Odróżnić" in a sentence and their turkish translations:

Umiesz odróżnić srebro od blachy?

Gümüşü kalaydan ayırabilir misin?

Umiesz odróżnić masło od margaryny?

Tereyağını margarinden ayırt edebilir misin?

Umiesz odróżnić ją od jej siostry?

Onu kız kardeşinden ayırt edebiliyor musun?

Czy potrafisz odróżnić Chińczyka od Japończyka?

Çinli bir insanı Japon'dan ayırt edebilir misin?

Czasem trudno odróżnić rzeczywistość od fantazji.

Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.

Zwierzęta nie potrafią odróżnić dobra od zła.

Hayvanlar doğru ile yanlışı ayırt edemezler.

Nie zawsze jest łatwo odróżnić prawdę od błędu.

Doğru ile yanlışı ayırmak her zaman kolay değildir.

Czy wiesz jak odróżnić trujący bluszcz od sumaka jadowitego?

Zehirli sarmaşık ve zehirli meşe bitkiler arasındaki nasıl ayrım yapacağınızı biliyor musunuz?

Nie mogę odróżnić od siebie Toma i jego młodszego brata.

Tom ve genç erkek kardeşinin ayrı olduğunu söyleyemem.