Translation of "Gadać" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Gadać" in a sentence and their turkish translations:

Skończ gadać.

Konuşmayı kesin.

Ludzie lubią gadać.

İnsanlar konuşmayı sever.

Tom powinien mniej gadać.

Tom daha az konuşmalı.

Nie ma czasu gadać.

Konuşmak için zaman yok.

Nie gadać w klasie.

Sınıfta konuşma.

Ma zwyczaj za dużo gadać.

Çok konuşmaya eğilimlidir.

Cieszę się, że mogę tu z tobą siedzieć i gadać.

Burada oturup seninle sohbet etmekten mutluluk duyuyorum.

Na pewno nie będzie chciała z tobą gadać, bo jest podłym humorze.

- O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.

- Nie chcę z tobą rozmawiać.
- Nie chce mi się z tobą gadać.
- Nie chcę z Panem mówić.

- Ben seninle konuşmak istemiyorum.
- Seninle konuşmak istemiyorum.