Examples of using "Gadać" in a sentence and their turkish translations:
Konuşmayı kesin.
İnsanlar konuşmayı sever.
Tom daha az konuşmalı.
Konuşmak için zaman yok.
Sınıfta konuşma.
Çok konuşmaya eğilimlidir.
Burada oturup seninle sohbet etmekten mutluluk duyuyorum.
- O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.
- Ben seninle konuşmak istemiyorum.
- Seninle konuşmak istemiyorum.