Examples of using "Drodze" in a sentence and their turkish translations:
Ben yoldayım.
Eve gidiyordum.
Siz doğru yoldasınız.
Biz yol boyunca buluştuk.
O yolda.
Cadde kaygandır.
Transit halindeyken radyo dinlerim.
- Sen benim yolumdasın.
- Bana ayak bağı oluyorsun.
Biz evimize gidiyoruz.
Yolda bir trafik sıkışıklığına yakalandık.
Biz okula gidiyoruz.
Yardım zaten geliyor.
Yolda küçük bir atıştırmalık bile yedim.
Sokucu denizşakayıkları engel teşkil ediyor.
Okula giderken cüzdanımı kaybettim.
Eve giderken bir köpekle karşılaştım.
İstasyona giderken öğretmenime rastladım.
Tom Boston'a gidiyor.
O, okula gidiyordu.
arada duvar varsa daha az bir mesafeye.
Arabanın motoru yolda bozuldu.
Gözlerini yolda tut.
Araba havalimanına giderken bozuldu.
Yolda ona bir şey olmuş olmalı.
Annem işten eve gelirken günlük alışverişini yapar.
Eve giderken postaneye girip çıkacağım.
Biz okuldan eve giderken bir sağanağa yakalandık.
Hiç değilse evin yolunu bulabilecek.
çünkü yolda sizi sokma ihtimali vardır,
Paris'e giderken Atina'da durduk.
Mary eve giderken beklenmedik bir biçimde John'a rastladı.
ve yolda bir kestirmeyle karşılaşmayı ummaktan başka çare yok.
Tom okul yolunda Mary ile karşılaştı.
Tom yolda olduğunu söylemek için aradı.
Tek yönlü bir caddede ters yönde sürmemeye dikkat edin.
Tom bu sabah okula giderken Mary ile karşılaştı.
Lütfen okula gönderirken bu mektubu postalamayı unutmayın.
Tom okuldan eve giderken tesadüfen Mary ile karşılaştı.
Daha aydınlık bir dünyaya adapte olmakta zorlandıkları pek çok noktadan biri bu.