Translation of "Bratem" in Turkish

Jestem bratem Toma.

Tom'un erkek kardeşiyim.

Dzielę pokój z bratem.

Erkek kardeşim ve ben odayı paylaştık.

Jesteśmy bratem i siostrą.

Biz erkek kardeş ve kız kardeşiz.

On jest bratem Taro.

- O, Taro'nun erkek kardeşi.
- O,Taro'nun erkek kardeşidir.

Jest moim młodszym bratem.

O, benim en küçük erkek kardeşimdir.

Tom jest bratem Mary.

- Tom, Mary'nin erkek kardeşidir.
- Tom Mary'nin erkek kardeşidir.

Tom jest moim bratem.

Tom benim erkek kardeşim.

- Tom dzieli sypialnię ze swoim bratem.
- Tom dzieli sypialnię z bratem.

Tom erkek kardeşiyle bir yatak odasını paylaşıyor.

On jest moim młodszym bratem.

O benim küçük erkek kardeşimdir.

On jest moim starszym bratem.

O benim abim.

Pomylili go z jego bratem.

Onlar onu erkek kardeşi ile karıştırdılar.

Tom jest moim młodszym bratem.

Tom, benim küçük erkek kardeşim.

On nie był Twoim bratem.

O, senin kardeşin değildi.

Tom musi być bratem Mary.

Tom Mary'nin erkek kardeşi olmalı.

Dzielę mieszkanie z moim bratem.

Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.

Tom był starszym bratem Marii.

Tom, Mary'nin ağabeyiydi.

Tom jest moim starszym bratem.

Tom benim ağabeyim.

- Kłóciłem się wczoraj z moim starszym bratem.
- Wczoraj pokłóciłam się z moim starszym bratem.

Dün ağabeyim ile tartıştım.

On jest moim bratem, nie ojcem.

O benim babam değil, erkek kardeşim.

Pomylił mnie z moim bratem bliźniakiem.

O beni ikiz erkek kardeşimle karıştırdı.

Chciałbym żeby Tom był moim młodszym bratem.

Keşke Tom benim küçük erkek kardeşim olsa.

Pojechaliśmy z bratem odprowadzić Johna na lotnisko.

Erkek kardeşim ve ben havaalanında John'u uğurlamak için gittik.

Ken dzielił pokój ze swoim starszym bratem.

Ken ağabeyi ile odasını paylaştı.

Tom nie wie, że jestem bratem Mary.

Tom, Mary'nin erkek kardeşi olduğumu bilmiyor.

John nie jest moim bratem, ale kuzynem.

John erkek kardeşim değil fakat benim kuzenim.

Tom dzielił sypialnię ze swoim młodszym bratem.

Tom yatak odasını küçük erkek kardeşiyle paylaştı.

Ten chłopak grający na gitarze jest moim bratem.

Gitar çalan çocuk benim erkek kardeşim.

Kręciłem z bratem film pod tytułem The Great Dance.

Kardeşimle The Great Dance isminde bir film çekiyorduk.

Jesteśmy bliźniakami. Ludzie często mylą mnie z moim bratem.

Biz ikiziz. İnsanlar genellikle beni erkek kardeşimle karıştırıyor.

- Tom to mój starszy brat.
- Tom jest moim starszym bratem.

- Tom, benim ağabeyim.
- Tom benim ağabeyim.
- Tom abim.

Powiedziała, że przyjechała aż z Hokkaido, by zobaczyć się z bratem.

O bana, Hokkaido'dan tüm yolu erkek kardeşini görmek için geldiğini söyledi.