Examples of using "Biblioteki" in a sentence and their turkish translations:
Kütüphaneye gittim.
Geniş kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.
Kütüphaneden kitap ödünç alırım.
Tom kütüphaneye gitti.
O, kitabı kütüphaneye geri götürdü.
O, kütüphaneden henüz geri döndü.
- Çoğunlukla arabayla kütüphaneye gider.
- Genellikle kütüphaneye arabayla gider.
Benim onun kitaplığına erişimim var.
O, kütüphaneye bir kitap iade etti.
Genellikle kütüphaneye arabayla gider.
- Onun kütüphanesini kullanabilirsin.
- Onun kütüphanesini kullanabilirsiniz.
Bunlar kütüphane kitapları mı?
- Bu kitap okul kütüphanesinin.
- Bu kitap okul kütüphanesine ait.
Kitabı kütüphaneye iade ettiğimi hatırlıyorum.
Pazartesi günü kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım.
Kitabı kütüphaneye iade ettiğini iddia ediyordu.
Kütüphane kitaplarının sayfalarını yırtmamalısın.
Bütün kütüphane kitaplarını yıl sonundan önce getirmelisin.
Her gün, erkek kardeşim kütüphaneden yeni bir kitap ödünç alır.
Haftada iki ya da üç kez kütüphaneye giderim.
Onları kasaba kütüphanesinden ödünç aldım.