Examples of using "Dostęp" in a sentence and their turkish translations:
Benim onun kitaplığına erişimim var.
Türkiye, Twitter'a erişimi engelledi.
Ama okumak için birçok şeye erişimim var,
- Amerikalılar silahlara kolayca erişebilir.
- Silahlara Amerikalılar tarafından kolayca erişilebilir.
Eğitim seviyesi de yükseldi. Şimdi...
Bir bilgisayar korsanı, şirketin veritabanındaki hassas dosyalara erişebildi.