Examples of using "Niedaleko" in a sentence and their turkish translations:
O kadar uzak değil.
Buraya yakın yaşıyorum.
Geniş kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.
Japonya, Çin'e yakındır.
Benim apartman dairem buraya yakın.
O, evinize yakın mı?
- Armut dalının dibine düşer.
- Çocuklar atalarına çeker.
Postane buradan çok uzak değil.
Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.
Buradan uzakta olmayan büyük bir süpermarket var.
- Sokaktan evime birazcık yol var.
- Evim sokaktan birazcık uzak.
Central Park çalıştığım yere yakındır.
- Evlenip Boston yakınlarında bir yere yerleştiler.
- Evlenip Boston civarına yerleştiler.
Bu çevrede nerede iyi bir restoran var?
Amerikalı bir öğrenci benim evin yanında yaşıyor.
Tom'un ebeveynleri buradan uzakta olmayan bir mezarlığa gömülü.
Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.
Bu civarda ucuz bir otel biliyor musun?
Dün gece buraya yakın bir yangın vardı ve uyuyamadım.
Kanada'ya yakın yaşadığım için, Kanada'da konuşulan Fransızca türünü öğrenmeyi tercih ediyorum.
Hikaye Neuilly -on-the -Seine'da sahnelenmiştir, Paris'ten çok uzak olmayan bir Fransız kasabası.