Examples of using "전체가" in a sentence and their turkish translations:
Gölün yüzeyi tamamen donmuş olsa da
hem bireysel olarak hem de toplum olarak,
bu sanat eserinin aslında bir heykelin
Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.
bütün o bölge, gezegenin nabzı gibi.
tüm gezegen önünde sonunda acı çeker.
ve sonra bu bizimle kalıyor.
Güneşli bir akşamda ise kırmızı.
Bu tüylü bir çöl akrebi ve dış iskeletinin nasıl parladığına baksanıza.
Bütün bir popülasyonun tek bir yerde olması çok büyük bir risk.
Kara ve buza karşı çekiyor ve bu da beni tutacaktır.