Examples of using "지구의" in a sentence and their turkish translations:
Dünya 4,6 milyar yaşında
dünya atmosferi ısınıyor,
mikroorganizmalardan balıklara ve fok, yunus ve balinalar gibi
bütün o bölge, gezegenin nabzı gibi.
Bize çevremizde olup biteni anlatıyorlar.
Bu hava dünyanın cildidir.
dünyanın pek de iyi durumda olmadığını düşünmüştüm.
Gezegenimizin durumu etrafındaki sessizliği yıkmamız gerekiyor;
çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor.
Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.
...Dünya'nın bir gecesinde. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu
...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.
Kim bilir daha ne sürprizler saklı...
ve alacakaranlık bölgesindeki hayat Dünya iklimiyle iç içe geçmiş durumda.
Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.
Peki Dünya'nın gün uzunluğunu başka bir şey belirleseydi ne olurdu?
Kim bilir, daha başka ne sırlar saklanıyor Dünya'da bir gecenin karanlığında. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu