Examples of using "적절한" in a sentence and their turkish translations:
Zamanında müdahale de edemeyince
aşırı yetenekli insanlar, sıralama
gerekli becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.
doğru içerikte doğru insanlarla çalışmak,
Hindistan Hükûmeti de dâhil olmak üzere
Fakat doğru koşullar altında o anıyı düzenleyebiliriz.
sizin için doğru dozaj veya karışımı hangisi olurdu.
Ama hastaneye gitmediği için testere pullu engerek ısırdıktan 40 gün sonra ölen birini biliyoruz. Kan kaybından öldü.