Examples of using "친구가" in a sentence and their turkish translations:
arkadaş gibi yanında olacak, konuşacak birini bulmak
Çünkü iş yerinde üç yakın arkadaşı olanların
Onun için endişeliydim
başka bir genç kanserli grupla arkadaş oldum,
''Danimarka Parlamentosundan birine asla saldırmazlar.'' dedi.
beyaz insanların dörtte üçünün beyaz olmayan arkadaşları yok.
Bir arkadaşının seni görünce sevinip el sallaması, selam vermesi gibi.
Arkadaş bulamazsa soğukta tek başına tehlikeli bir gece geçirecek.
Bir arkadaşım vardı, kızı doğduğu zaman