Examples of using "Nove" in a sentence and their turkish translations:
- Dokuzda gelebilir misin?
- Dokuzda gelebilir misiniz?
- Sayfa dokuzu açın.
- Dokuzuncu sayfayı açın.
O dokuzda ayrılıyor.
"Saat dokuz" dedi.
Yaklaşık dokuz öğrencimiz var.
Fadıl akşam saat 9'da geldi.
Uçak tam dokuzda havalandı.
Oyun saat dokuzda sona erdi.
Saat dokuz.
Okul dokuzda başlar.
Kediler dokuz canlıdır.
Dokuzdan önce dönmelisin.
Milyardan bahsediyoruz, milyon değil.
- Ben dokuz saat uyudum.
- Dokuz saat uyudum.
Saat dokuz oldu bile.
Dokuzdan sonra herhangi bir zamanda gel.
Ben dokuzda gelmeni istiyorum.
Kitabında sayfa dokuzu aç.
Dokuza kadar evde olmalısın.
O, genellikle dokuzda yatmaya gider.
Dokuzda yataktaydım.
Dokuz gün Atina'da kalacağım.
Ben düzenli olarak saat dokuzda yatmaya giderim.
Sekiz veya dokuz yaşındaydım,
Saat dokuza beş var.
Dokuz oyuncu bir ekip oluşturuyor.
- Bir kedi dokuz canlıdır.
- Bir kedinin dokuz canı vardır.
Biz dokuzdan beşe kadar çalışırız.
Tren saat dokuzda kalkar.
- Saat dokuza on var.
- Saat 8:50.
Dokuz eksi altı kaçtır?
Bu dükkan dokuzda kapanır.
Bu tren dokuzda hareket eder.
Program saat dokuzda başlar.
Saat dokuz otuz.
Saat dokuza kadar işbaşında olmalıyız.
Tarih dersi saat dokuzda başlar.
Dokuzuncu mektubunu az önce aldım.
Benim babam dokuzda eve geldi.
Dokuz milyon insan seçimde oy kullandı.
Dokuz büyük pizzaya eşdeğer.
- Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
- Saat dokuz çeyrek.
Uçak tam olarak dokuzda vardı.
Dokuzun üçte biri üçtür.
Bu mağaza saat dokuzda kapanır.
Saat dokuzda istasyonda buluşacağız.
Tom dokuzdan beşe kadar çalışır.
Parti dokuzda bitti.
Saat dokuz. Maalesef gitmek zorundayım.
Pekin'de dokuz milyon bisiklet var.
Dükkanını saat 9'da kapattığın doğru mu?
Kleopatra çok akıllıydı. O en az dokuz dil konuşuyordu.
Leyla saat 9'da yatağa gitti.
O sırada dokuz yaşında olan Tucker'a baktım,
9:00'dan sonra aramak daha ucuz mudur?
Dokuz saat uykuya ihtiyacım var.
Ailemde dokuz kişi var.
- Genellikle dokuzda yatarım.
- Genellikle saat dokuzda yatmaya giderim.
- Ben genellikle dokuz da yatarım.
- Kitabınızda sayfa dokuzu açın.
- Kitabınızın dokuzuncu sayfasını açın.
Bu tren tam olarak saat dokuzda kalkar.
Olay saat dokuzda başlar.
Olay akşam dokuzda başlar.
- Tom beni dün sabah saat dokuzda aradı.
- Tom dün sabah saat dokuzda beni aradı.
Dokuz yaşındayken Almanya'dan İngiltere'ye taşındım.
Kapı her gece dokuzda kilitli.
Mağaza her akşam saat dokuzda kapanır.
Saat sabah dokuzu çeyrek geçiyor.
Dükkan dokuzdan altıya kadar açık.
Saat dokuza kadar ev ödevimi bitireceğim.
Saat dokuz civarında ben tekrar yolumda olacağım.
Dokuzda gelebilir misin?
ekonomik büyümemiz yüzde dokuz oranında zirve yapmıştı.
176 pars saldırısı kaydedilmiş, dokuzu ölümcülmüş.
Bir, üç, beş, yedi ve dokuz tek sayılardır.
- Kütüphanede dokuz kız, üç oğlan var.
- Kütüphanede dokuz kız ve üç oğlan var.
Genel kurul toplantısı tam dokuzda başladı.
Banka, 09:00 'da açılır ve 15:00 'de kapanır.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Market sabah dokuzda açılır.
"Dört artı beş kaçtır?" "Dört artı beş dokuzdur."
Dokuzun kare kökünün üç olduğunu okulda öğrendik.
Diğer insanlar dokuz ya da on saat uykuya ihtiyaç duyarlar.
Otobüs servisi dokuz ve on arasında iyi değil.
Saat dokuzda yatmaya gittim ama saat onda uykuya daldım.
En hızlı koşucu 9 saniyede 100 metre koşamaz.
Sadece dokuz yılda bir aya inişin mümkün olup olmadığını kimse bilmiyordu.
Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.