Examples of using "Vediamo" in a sentence and their turkish translations:
Onun ne olduğunu görelim.
Şuna bakın.
Bunun olup olmayacağını görelim.
Ne yapabileceğini görelim.
Sana yardım edebilip edemeyeceğimize bir bakalım.
Ne olduğunu görelim.
Şimdi ne olacağını görelim.
Neyi görmemizi istemiyorsun?
Ne alabileceğime bakalım.
Her gün görüşüyoruz.
Biraz hareket görelim.
Tom'u her gün görüyoruz.
Bir göz atalım.
Bunu yapalım!
Bakalım bu nereye çıkıyor.
Orada görüşürüz.
Pazar günü görüşürüz!
Onun ne yaptığını görelim.
Kimin kazanacağını görelim.
- Neler olacağını görelim.
- Bakalım neler olacak.
Bu gece seni görecek miyim?
Tom'un burada olup olmadığına bakalım.
Hepimiz aynı şeyi görüyoruz.
O zamandan beri onu görmedik.
Tom'un yardım edebilip edemeyeceğine bakalım.
Bunu tekrar tekrar görüyorsunuz.
Bir bakalım. Evet, doğru.
Şimdi gördüğümüz her şey
Harika sahiller,
Yedide görüşürüz.
Döndüğün zaman buluşuruz!
Görüşürüz.
Bunun nasıl çalıştığını görelim.
Birbirimizi daha erken görecek miyiz?
Bunun yardımcı olup olmayacağını görelim.
Son zamanlarda her yerde kargalar görüyoruz.
Geri döndüğünde görüşürüz.
Bir şeyin değişip değişmediğine bakalım.
Onu her gün görürüz.
Bu öğleden sonra görüşürüz.
Bir süredir onları görmedik.
Şimdi biraz coşku görelim.
Toplantıyı iptal edebilip edemeyeceğimizi görelim.
Biz ayda bir kez görüşürüz.
Seni üç yıldır görmedim.
Üniversiteden beri seni görmedim.
Biz görmeyi umduğumuz şeyi görürürüz.
Tom'un ne iş yaptığını bekleyelim ve görelim.
başkalarının geldiğini görürüz.
Tamam, başka bir yol bulup bulamayacağımıza bir bakalım.
Bakalım altında ne var? Yok.
Buradan kenti izliyoruz.
Dışarıda ne olduğuna bakalım.
Yarın kütüphanede görüşürüz.
Gelecek hafta görüşürüz.
Sizi tekrar görmeyi dört gözle bekliyoruz.
Pazar günü kilisede görüşürüz.
İki gün içinde görüşürüz.
Devam et. Seni alt katta karşılayacağım.
Kaderde ne yazıyormuş görelim.
Gözlerimizle görürüz.
Ne yapılabileceğini görelim.
Pazartesi okulda görüşürüz.
Şimdi kalenin içini görüyoruz.
Artık Tom'u neredeyse hiç görmüyoruz.
Bu gece görüşürüz.
Hiç yardım olmadan bunu yapabilip yapamayacağımızı görelim.
Bir süre bekleyelim ve ne olacağını görelim.
Boston'a gittiğimizde Biz her zaman Tom'u görürüz.
Endüstrinin çarklarının durma noktasına gelmesini izlerken
Deneyerek, ölçerek, emin olarak.
İçeri girip ne bulduğumuza bakalım.
Fakat gördüğümüz şey bu değil.
Bir yatırımcının, girişimciye karşı
Bu resimde neler olduğuna bakalım.
İşte bir örnek: Western filmleri.
Görelim bakalım marifetini.
- Görüşürüz.
- Bay bay.
Yardım etmek için ne yapabileceğimizi görelim.
Maçı birlikte izlemek ister misin?
Bir saat içinde orada buluşacağız.
Tom'un bize ne söyleyebileceğini görelim.
Bakalım, sizin için çok şey var.
Birbirimizi ara sıra süpermarkette görüyoruz.
Yakında katalog almak için sabırsızlanıyorum.
Sonra da bunu döküp dışarı çıkmasını bekleyeceğiz.
O gizemi çözebilip çözemeyeceğimizi görelim.
Yarın buluşuyor muyuz?
MR: Hayır, bir oyun atalım, incelemek için atıyoruz.
Dünden beri Tom'u görmedik.
Bakalım, bu takip cihazına göre Dana kesinlikle yakınlarda.
Yine de gördüğümüz şey tamamen aynı.
Onların dikkatini çekebilip çekemeyeceğimize bakalım.
Ne olduğunu öğrenebilip öğrenemeyeceğimize bakalım.
Kutuyu açalım ve içinde ne olduğunu görelim.