Examples of using "Studentessa" in a sentence and their turkish translations:
O bir öğrenci.
O bir sanat öğrencisi.
Marie saf bir öğrenci.
O bir öğrenci değil.
Ben öğrenciyim.
O bir tıp öğrencisiydi.
O sıradan bir öğrenci değil.
O kız öğrenci Amerikalıdır.
Lucy Amerikalı bir öğrencidir.
- Sen bir öğrenci misin?
- Siz bir öğrenci misiniz?
- Öğrenci misin?
Bir öğrencisin.
- Mary temiz kalpli bir öğrencidir.
- Mary saf bir öğrencidir.
Patty akıllı bir öğrenci.
- Mary umut verici bir öğrenci.
- Mary gelecek vaat eden bir öğrenci.
O, genç bir öğrencidir.
O mükemmel bir öğrenciydi.
Sue Amerikalı bir öğrenci.
- Ben bir öğrenciyim.
- Ben öğrenciyim.
O bir öğrenciye yardım etti.
Bir öğrenci sizi görmek istiyor.
Ann'in bir öğrenci olup olmadığını sordum.
O zaman, o, Yale'de bir öğrenciydi.
Judy çok zeki bir öğrencidir.
O bir ikinci sınıf öğrencisidir.
Burada bir öğrenci misin?
Sen bir öğrenci değilsin.
Ben yeni bir öğrenciyim.
O zamanlar ben öğrenciydim.
- Ben bir öğrenci değilim.
- Ben öğrenci değilim.
- Öğrenci değilim.
- Sen bir Japon öğrenci misin?
- Siz bir Japon öğrenci misiniz?
Ben iyi bir öğrenciydim.
Ben bir Japon öğrencisiyim.
- O bir öğrenci.
- O, bir öğrencidir.
- O, öğrencidir.
Bu öğrenci tembeldir.
Ben de bir öğrenciyim.
Ben yeni bir öğrenciyim.
Lise son sınıf öğrencisi misin?
Hâlâ bir öğrencisin, değil mi?
Ben bir öğrenci iken onunla tanıştım.
Eski öğrenciyle tokalaştım.
- Öğretmen misin yoksa öğrenci misin?
- Sen bir öğrenci misin yoksa bir öğretmen misin?
O zaman hâlâ bir öğrenciydim.
Ben kötü bir öğrenci değilim.
Bay Jackson'ın öğrencisiydim.
Öğretmen öğrenciye aşık oldu.
O diğer bir öğrenci kadar hızlı hesaplar.
Ben öğrenciyken tenis oynardım.
Ben bu okulun bir öğrencisiyim.
Onlar yeni öğrenciyle alay ettiler.
O öğrenci için çok hızlı konuştu.
O, öğrencileriyle dargındı.
Öğrenci biraz İngilizce konuşuyor.
Sen bir lise öğrencisi misin?
O bana annesinin bir kız öğrenci olarak resmini gösterdi.
Öğrenci tarafından yapılan konuşma ilginçti.
Kız kardeşim bir lise öğrencisi değildir.
Öğrenci New York'tan bir kitap ısmarladı.
Ben öğrenciyken geç saatlere kadar uyanık kaldım.
- Ben bir lise öğrencisiyim.
- Ben liseliyim.
Bu odayı bir öğrenciye kiralamak istiyorum.
Hyogo Üniversitesi'nde öğrenciyim.
Tom Çinli bir takas öğrencisiyle çıkıyor.
Sınıfımızdaki hiçbir öğrenci, Kate'den daha akıllı değildir.
Öğrenci "daha önce bir yerde karşılaştık mı" diye sordu.