Translation of "Spese" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Spese" in a sentence and their turkish translations:

- Ho viaggiato a spese mie.
- Io ho viaggiato a spese mie.
- Viaggiai a spese mie.
- Io viaggiai a spese mie.

Ben kendi paramla seyahat ettim.

- Dobbiamo ridurre le nostre spese.
- Dobbiamo tagliare le nostre spese.

Harcamalarımızı kısmalıyız.

- Dobbiamo tagliare le spese.
- Abbiamo bisogno di tagliare le spese.

Harcamaları kısmamız gerekiyor.

- Dovranno ridurre le loro spese.
- Loro dovranno ridurre le loro spese.

Giderlerini kısmak zorunda kalacaklar.

- Tom ha calcolato le sue spese.
- Tom calcolò le sue spese.

Tom giderlerini hesapladı.

- Sami ha pagato tutte le spese.
- Sami pagò tutte le spese.

Sami tüm masrafları ödüyordu.

E riduce le spese.

ve de ekonomik oluyor.

Riduciamo le nostre spese.

Giderlerimizi kısalım.

Dobbiamo tagliare le spese mensili.

Aylık giderlerimizi kısmak zorundayız.

Le spese devono essere ridotte.

Harcamalar düşürülmelidir.

Dobbiamo tagliare le spese per risparmiare.

Para biriktirmek için masrafları kısmalıyız.

Ho ridotto tutte le mie spese.

Giderlerimi azalttım.

Lui odia andare a fare spese.

Alışverişe gitmekten nefret eder.

Di spese militari e relative alla difesa,

bir trilyon dolar bütçeyi bulduğunu söylüyor.

2.200 dollari sono stati stanziati per le spese.

Giderler için 2200 dolar ayrıldı.

E talvolta, i genitori non possono affrontare le spese.

Bazen de aileler ücretleri daha fazla karşılayamayacak hâle geliyorlar.

Trasferirsi in un posto più piccolo ridurrà le spese.

Daha küçük bir yere taşınmak giderleri azaltacaktır.

Tom spese l'intero giorno lavorando alla propria pronuncia del francese.

Tom bütün günü Fransızca telaffuz çalışarak geçirdi.

- Abbiamo tenuto nota di tutte le nostre spese mentre eravamo in Australia.
- Noi abbiamo tenuto nota di tutte le nostre spese mentre eravamo in Australia.

Avustralya'dayken tüm harcamalarımızı takip ettik.

"Fondamentalmente significa che inizio a giocare a tetris con le mie spese quotidiane -

Bu bir bakıma geçim masraflarım için tetris oynamak gibi:

- Tom ha speso il doppio di me.
- Tom spese il doppio di me.

Tom benim harcadığımın iki katı kadar çok harcadı.

Non hanno intenzione di cambiare il gioco con cui guadagnano a spese dei più,

ana kar alanları olan düzeni değiştirmeye hiç niyeti yokken

Così le aziende vengono aiutate nel sostenere i costi degli affitti e di altre spese.

ve işletmelere, kiralarını ve diğer masraflarını kapatabilmeleri için yardım ediliyor.

- Sami ha speso circa sessantamila dollari su quel giardino.
- Sami spese circa sessantamila dollari su quel giardino.

Sami o bahçeye yaklaşık altmış bin dolar harcadı.

- Un tale programma economico aiuterà i ricchi a discapito dei poveri.
- Un tale programma economico aiuterà i ricchi a spese dei poveri.

Böyle bir ekonomik program yoksulların pahasına zenginlere yardımcı olacaktır.