Examples of using "Spalle" in a sentence and their turkish translations:
Arkamı kollayın.
Arkanı kolla.
Ben omuz silktim.
Omuz masajı ister misiniz?
Onun geniş omuzları vardı.
Benim geniş omuzlarım var.
Bizim geniş omuzlarımız var.
omuzlarına düştü .
Arkana baksana!
Omuzlarım serttir.
Sen bana her zaman sert karşılık verirsin, değil mi?
Omuzlarına masaj yapmamı ister misin?
O, bana her zaman soğuk davranır.
O sadece omuzlarını silkti.
Omuzlarımda bir ağrı var.
- Sen akıllı ve zeki birisin.
- Omuzlarının üzerinde iyi bir kafaya sahipsin.
Zengin arkadaş ona soğuk davrandı.
Arkana dikkat et, Tom.
Onun saçı omuzlarına geliyor.
- O aklı başında biri.
- Onun kafası çalışıyor.
Ellerini omuzlarıma koydu.
Tom, Mary'ye soğuk davrandı.
Tom'un geniş omuzları var.
Tom'un dar omuzları var.
Jim'in geniş omuzları var.
Omuzlarım şimdi iyi.
Fakat pek yüz bulamıyor.
Tom omuz silkti.
Kız kardeşimin saçı omuzlarına ulaşıyor.
Tom, Mary'nin omuzlarına masaj yapıyor.
Onun saçı omuzlarına indi.
Tom Mike'ın omuzunda ağladı.
O, onun omuzunda ağladı.
O onun omuzunda ağladı.
Bana o şekilde karşılık verme.
Kız kardeşimin saçları omuzlarına ulaşıyor.
O, geniş omuzlar ve karanlık gözlerle güçlüydü.
Tom'un omuzlarından sarkan saçı var.
Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın.
Bütün arkadaşlarım bana sırt çevirdi.
Seyyar satıcı sırtında büyük bir paket taşıyordu.
O, kişileri sadece arkalarından eleştirebilir.
Karısı iki sevgili çocuğunu arkasında bırakarak öldü.
Genç bir adam arkamı kollamamı söyledi.
Savunmacı ahtapot, kavgadan kaçınmanın bir yolu
bu toplulukların inanılmaz hikâyelerini dinlerken bile
Başkaları hakkında arkalarından kötü konuşmamalıyız.
Tom ve Mary birbirine baktı ve omuz silkti.
Tüm bunları arkamızda bıraktığımıza memnun oldum.
Parkta yürürken arkandan bir köpek havlıyorsa
Yüzüne gülecek kadar dost sandığın kişiler, aslında arkandan konuşacak kadar yüzsüzler.