Examples of using "Larghe" in a sentence and their turkish translations:
Onun geniş omuzları vardı.
Benim geniş omuzlarım var.
Bizim geniş omuzlarımız var.
Açık görüşlüyüm.
- Tom açık görüşlüdür.
- Tom geniş fikirlidir.
Tom'un geniş omuzları var.
Jim'in geniş omuzları var.
Sanırım Tom geniş görüşlü.
Şehrin çok sayıda geniş caddeleri var.
O açık fikirli.
- Tom açık görüşlü, değil mi?
- Tom açık fikirli, öyle değil mi?
Oturma odamda geniş pencereler var.
O, geniş omuzlar ve karanlık gözlerle güçlüydü.
Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.