Translation of "Larghe" in Turkish

0.026 sec.

Examples of using "Larghe" in a sentence and their turkish translations:

- Ha le spalle larghe.
- Lui ha le spalle larghe.

Onun geniş omuzları vardı.

- Ho le spalle larghe.
- Io ho le spalle larghe.

Benim geniş omuzlarım var.

- Abbiamo le spalle larghe.
- Noi abbiamo le spalle larghe.

Bizim geniş omuzlarımız var.

- Sono di larghe vedute.
- Io sono di larghe vedute.

Açık görüşlüyüm.

Tom è di larghe vedute.

- Tom açık görüşlüdür.
- Tom geniş fikirlidir.

Tom ha le spalle larghe.

Tom'un geniş omuzları var.

Jim ha le spalle larghe.

Jim'in geniş omuzları var.

- Penso che Tom sia di larghe vedute.
- Io penso che Tom sia di larghe vedute.

Sanırım Tom geniş görüşlü.

La città ha molte strade larghe.

Şehrin çok sayıda geniş caddeleri var.

Lei una persona di larghe vedute.

O açık fikirli.

Tom è di larghe vedute, vero?

- Tom açık görüşlü, değil mi?
- Tom açık fikirli, öyle değil mi?

Il mio salotto ha le finestre larghe.

Oturma odamda geniş pencereler var.

Era forte, con larghe spalle e occhi scuri.

O, geniş omuzlar ve karanlık gözlerle güçlüydü.

Ma persino le mante, larghe cinque metri, appaiono minuscole accanto al pesce più grande del mare.

Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.