Examples of using "Sollevare" in a sentence and their turkish translations:
Bu taşı kaldıramam.
Tom kutuyu kaldıramadı.
...karanlığın örtüsünü kaldırabiliyoruz.
Beni kaldıramaz mısın?
Yoshio kutuyu kaldırmama yardım etti.
Ben sağ kolumu kaldıramıyorum.
Bu taş kaldırmak için çok ağır.
Bu masa kaldırmak için çok ağırdı.
Bu kutuyu tek başıma kaldıramam.
Bu taş benim kaldıramayacağım kadar çok ağır.
Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı.
Tom, Mary'nin valizini kaldıramadı.