Examples of using "Rossi" in a sentence and their turkish translations:
O kırmızı gözlük istiyor.
Onun gözleri kırmızıdır.
O, kırmızı pantolon giydi.
İki kırmızı balığım var.
Onun kırmızı çiçekleri var.
Kırmızı papağanları seviyorum.
Onlar kırmızı.
Kırmızılarınızı bilin
40.000'in üzerinde Karayip flamingosu.
Kuşlar kırmızı.
Çiçekler kırmızı.
Kırmızılarınızı bilin.
Onun kırmızı çiçekleri var.
Harita üzerindeki kırmızı daireler okulları gösterir.
Tom'un kızıl saçları olduğunu düşündüm.
Çabalarımızı önce kırmızıya odaklıyoruz.
Bana iki kırmızı karanfil daha verin.
Tom'un kızıl saçı yok.
Vücudunun her tarafında kırmızı benekler var.
Ev kırmızı tuğladan yapılmıştır.
Kırmızı yaban mersini Finlandiya'da popülerdir.
Tom'un gözleri bugün kırmızı.
Tom kızıl saçlı biridir.
- Kız arkadaşım kızıl saçlıdır.
- Kız arkadaşım kızıl saçlı.
Tom asla kırmızı giymez.
Tom'un gözleri ağlamaktan kızardı.
Barbunya çiğ yenmemelidir.
Tom'un saçı kızıl değil, değil mi?
Bir sürü çiçeğim var. Bazıları kırmızı ve bazıları da sarı.
Tom'un gözleri kırmızı ve o çok yorgun görünüyor.
Duyduğum kadarıyla, beyaz gözleri ve kızıl saçları vardı.