Examples of using "Cuccioli" in a sentence and their turkish translations:
Erkek, yavruları bulursa...
Gürültücü yavrularla olmaz.
Genç yavrular başlarına bela almış.
ve bu karton kutunun içinde üç tane ölü kedi yavrusu vardı,
Genç yavrular birlik olarak yol almaya çalışıyor.
Altı yeni doğmuş yavru. Birkaç saatlikler.
Bu köpek yavrularını köpekleri seven birine vereceğim.
Bu köpek yavrularını köpekleri sevenlere vereceğim.
Yavrunun gözleri en iyi su altında görür.
Bu durumda tüm yavrular tehlikeye açık.
Yavrular tam erişkinliğe yaklaşmış olsalar da
Genç kaplanlar kedilere benzerler.
çok net hatırlıyorum.
Bu kadar küçük puma yavruları nadiren görülür.
Deneyimsiz fok yavruları kolay hedef.
Her bir dişi 100'ün üzerinde yavru doğurabilir.
Anne kedi yavrularını korudu.
...ve yavrular diken üstündeyken... ...fark edilmeden aralarına sızmak zordur.
Yavrular, antilopları korkutup kaçırıyor. Doğruca dişiye geliyorlar.
İki yaşındaki yavrular tam erişkinliğe yakın.
Aylardan mayıs ve yavrular şu an dört aylık.
Üçte biri, bir ayını doldurmadan ölecek.
Yavruları da pek bir şey avlayacakmış gibi değil.
Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.
Bu yavrular ilk defa etin tadına bakıyor.
Küçükler susamaya başladı. Yenidoğan bitap düşmüş durumda.
Sadece analar ile yavruları yakın ve uzun süreli ilişki sürdürür.
Bu yavrular bir haftaya kalmadan annelerinden ayrılacak.
Yanında yavruları olduğundan arka sokaklardan ilerliyor.
Normalde, anneleri doğum yapınca su samuru yavruları aileden ayrılır.
yavrunun ufacık boynuzunu almak için onu keserek annenin karnından çıkarmak tek kelimeyle korkunç.
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bir anne kutup ayısı ile iki yavrusunu tespit ediyor.
Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.
Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.
Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.