Examples of using "Porto" in a sentence and their turkish translations:
Ben silah taşımıyorum.
Gemi şimdi limandadır.
Kontakt lens kullanıyorum.
Birçok yat limandadır.
Haydi. Seni eve götürüyorum.
Size faturayı hemen getireceğim.
Seni buradan götürüyorum.
Şimdi seni eve götüreceğim.
Derhal hesabınızı getireceğim.
Gemi limana demir attı.
Porto Alegre güzel bir şehirdir.
Sydney'in güzel bir doğal limanı vardır.
Limanda birçok gemi var.
- Yanıma sırf bunu alıyorum.
- Yanıma aldığım tek şey bu.
Tekne limana doğru yöneldi.
Her zaman bir saat takarım böylece saatin kaç olduğunu bilirim.
Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım.
Bana limana giden yolu gösterir misiniz?
Neredeyse her gün çocuklarımı parka getiririm.
Ben her zaman küçük bir çakı taşırım.
Gemimiz limana yaklaşıyor.
Marsilya, Fransa'nın çok önemli bir limanıdır.
Bugünlerde seni hayvanat bahçesine götüreceğim.
Ben Tom'u en sevdiği restorana götürüyorum.
İlk olarak Valparaíso'daki İspanyol limanını vurdu. Oradan Şilili altını ve şarabı çaldı.
Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı