Examples of using "Ottenuto" in a sentence and their turkish translations:
Ne aldım?
O bilgiyi nasıl elde ettin?
Bu resmi nasıl elde ettiniz?
İstediğini aldın.
O fiyatı nereden aldın?
Sen benden daha fazla kazandın.
Bizim güçlü bir aracımız var.
Az önce bir zam aldım.
- Bankacılar büyük ikramiyeler aldılar.
- Bankacılar büyük bonuslar aldılar.
Büyük bir uydumuz oldu
O istediğini aldı.
Dün onun albümünü aldım.
Ben istediğimi aldım.
Tom işi almadı.
Bu defa sonuçları aldı.
Bizim bunun için iyi bir fiyatımız var.
Tom nihayet Mary'nin dikkatini çekti.
Şirkette önemli bir pozisyonu var.
Leyla, Fadıl'ın özel ilgisini çekti.
Senin o işi almanın harika olduğunu düşünüyorum.
Bunu, bürokrasiyi olduğu gibi dijitalleştirerek yapmadık.
Ve bu bina Platinum LEED olarak inşa edildi.
Ne başarıldı?
O, arabayı kullanmak için izin aldı.
Gençken birçok şeyi ücretsiz aldım.
O, işi almadı.
O, işi almadı.
O, birincilik ödülü aldı.
Tom istediği şeye sahip.
Kansas State takımının gelişimi şöyle oldu.
Hırsız bu kapıdan eve erişim sağladı.
Tom istediği işi aldı.
15 yıl sonra, 1 Alman Markıyla 1000 lira alabilirsiniz.
Tom cazip bir fiyat aldı.
O, üniversitede öğrenim yapabilmek için kısa-süreli bir işte çalıştı.
Aslında o öğrenci İngilizceden tam not aldı.
O, parayı hileyle aldı.
Tom burs aldı.
Onun işe girdiği yılı hatırlıyorum.
İş için müracaat etti ve onu aldı.
Cezayir 1962'de Fransa'dan bağımsızlığını kazandı.
Tom sirkte bir iş buldu.
Bir açık artırmada tablo satın aldım.
O bir hile ile parayı ondan aldı.
Hindistan İngiltere'den bağımsızlığını 1947 yılında kazandı.
Arnavutluk 1912'de Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazandı.
Tatoeba Projesinde harf çevirisi yapılan diller; Japonca, Çince, Şangayca, Gürcüce ve Özbekçedir.
- Jane albüm kontratı aldığında çok mutluydu.
- Jane albüm kontratı aldığında sevinçliydi.