Examples of using "Otarie" in a sentence and their turkish translations:
Foklar daha atik.
Ne yazık ki anne foklar tarafından bu ekstra mesafeye
bazı anne fokların derilerine GPS etiketi
Fakat buradaki tek avcılar foklar değil.
Fakat alçalan güneş fokun silüetini ortaya çıkarıyor.
Ama bir noktadan sonra, fokların geri kalanları da beslenmek zorunda.
Kürklü foklarla yakından akraba olsalar da onlardan yedi kat büyüktürler.
Karanlık çökünce... ...fokların görülmeden geçme şansının artması gerekir.
yapay ışık eşliğinde fok avladığının bilindiği dünyadaki tek yer.
Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.
Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.
Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.