Examples of using "Basso" in a sentence and their turkish translations:
Aşağıya baktım.
Tom kısa ama Mary kadar kısa değil.
Aşağıya bakma.
O, bas gitar çalar.
Alt tarafı imzalayın lütfen.
Bu gerçekten düşük.
O kısa, ama güçlüdür.
O kısa ve şişman.
Tom kısa.
Ben kısayım.
O benden daha kısaydı.
O, Tom'dan daha kısadır.
Uçak çok alçaktan uçuyordu.
O düşük bir rüzgar.
Tom kısa, değil mi?
Tom aşağıya baktı.
- Tom çok kısa.
- Tom'un boyu çok kısa.
Dikkat çekmemeye çalış.
Tom neredeyse Mary kadar kısa.
ve aşağıya doğru aktı.
geri mi dönmeli?
Helikopter şimdi çok alçaktan uçuyor.
Nehrin seviyesi çok düşük.
Tom kısa ve şişmandır.
Tom oldukça kısa, değil mi?
Kısa adam bir kazak giyiyor.
- Ben senden daha kısayım.
- Senden daha kısayım.
O benden daha kısa.
Ben kısa değilim.
Çok kısayım.
Tom bizim grupta bas gitar çalıyor.
Çok küçüktüm.
Bu ceketi düşük bir fiyata aldım.
O iki oğlanın kısa boylusudur.
O küçük bir maaş için ofiste sıkı çalışıyor.
O başka herkese tepeden bakıyor.
Tom düşük maaşı hakkında şikâyette bulundu.
Hikâyenin en alçak noktası.
Beyne az bir miktar voltaj veriyorsunuz,
O çok alçak.
Ben bas gitar çalmayı bırakıyorum.
Tom'un nabzı düşük.
O, babasından daha kısa.
Tom, ortalamadan daha kısa.
O, alt rafta.
Tom benden daha kısa.
Çok düşük.
Bu çok düşük.
Onun düşük bir cinsel dürtüsü var.
- Tom, Mary'den daha kısadır.
- Tom Mary'den daha kısa boylu.
Ben, bu elbiseyi düşük bir fiyata satın aldım.
Ben çok kısayım.
Ev ucuz gitti.
daha ulaşılabilir ve düşük maliyetli.
fakat bunu sağlayabilecek yasa ve çözümler için
O hep düşük maaşından yakınıyor.
Tom babasından kısa.
Daha düşük bir fiyatla almak zor olacak.
Tom erkek kardeşinden daha kısa boylu.
Tom Mary'den çok daha kısa.
Bu düşük bütçeli bir film.
Tom bunu yapmak için çok kısa, değil mi?
Tom Mary'den daha kısa, değil mi?
Hatalısın. O, trombon değil bass çalar.
Fiyatları düşük tutabileceğimizi umuyorum.
yukarıdan aşağıya bir model.
Tom, Mary'den biraz daha kısadır.
Kanal düşük sinyal-gürültü oranına sahip.
Tom benden daha kısa, değil mi?
Senden daha kısayım.
Fiyat düşündüğümden daha da fazla düştü.
Fakat alçalan güneş fokun silüetini ortaya çıkarıyor.
Raftaki kitaba ulaşamayacak kadar çok kısa.
Tom bütün arkadaşlarından daha kısa.
- Tom düşük karbonhidrat diyeti uyguluyor.
- Tom düşük karbonhidrat diyeti izliyor.
Fiyat düşük ama kalitesi çok iyi değil.
Tom kolyeyi Mary'ye çok düşük bir fiyatla sattı.
Düşük gelirli ülkelerde 240 milyon kadın gebe kalmak isteyip istemediğine
Pale ale düşük-alkollü bir biradır.
O her zaman kocasının düşük maaşından şikayet ediyor.
Bu üniversitede oldukça az sayıda öğrenci var.
O benden iki yaş büyük ama boyu benden kısa.
Gölü ve taş ocağını görüyor musunuz? Oldukça uzak bir mesafe!
burada kalıp aşağıya inerek ormana mı ulaşalım?
Zenginler insanları küçük görmeye eğilimlidir.
Maaşımın düşük olduğundan şikâyet etti.
Tom üst rafa yetişmek için çok kısaydı.
Biz Quebec eyaletinin dil akademilerindeki en düşük fiyatı garanti ediyoruz.
New York City'den düşük gelirli insanların kefaletini ödüyoruz
Tom benden üç yaş daha büyük ama o benden daha kısa.
İtalyan şirketleri neden bu kadar dışarıya ucuz mallar satmaya meraklı?
Sen benden daha küçüksün.
MB: Ses tellerinin tizden pese doğru değişimine bakın.
Ucuz ithalat piyasayı dolduracaktır.
Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil.
Kitaplar alçak bir rafta.
Erkek kardeşim benden iki yaş büyük ve üç santimetre daha kısa.