Examples of using "Notò" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir şeylin yanlış olduğunu fark etti.
Hiç kimse onun yokluğunu fark etmedi.
Tom, Mary'nin uykuda olduğunu fark etti.
O bir değişiklik fark etti.
Hiç kimse onları fark etmedi.
Tom, Mary'nin çok eğleniyormuş gibi gözükmediğini fark etti.
O, onun mahcubiyetini fark etti.
Dan, Linda'nın gittiğini bile fark etmedi.
Tom farkı fark etti.
Tom birkaç farkı fark etti.
Tom başka bir detay fark etti.
Tom yerde bir şey fark etti.
Tom yerde bir şey fark etti.
Tom halı üzerinde kan fark etti.
Tom sokakta yatan bir ayyaşı fark etti.
Ne tuhaf, hiçbirimiz hatayı fark etmedik.
Tom Mary'nin John'a baktığını fark etti.
Tom Mary'nin bir alyans taktığını fark etti.
Tom Mary'nin parmağında bir alyans fark etti.
Polis bir adamın gizlice içeri girdiğini fark etti.
- Tom Mary'nin bir alyans takmadığını fark etti.
- Tom, Mary'nin bir alyans takmadığını fark etti.
Tom, Mary'nin ellerinin titrediğini fark etti.
O, hatamı görmezden geldi.
Üç doktor odadan çıkar çıkmaz Peri, Pinokyo'nun yatağına doğru gitti ve alnına dokununca onun ateşler içinde yandığını gördü.
Tom boş odaya girdi ve hemen küllükte yanan bir sigara fark etti.
Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.