Examples of using "Addormentata" in a sentence and their turkish translations:
O uykuya daldı.
- Uyuyakaldım.
- Uykuya gittim.
Tom Mary'nin hâlâ uyuduğunu gördü.
Tom, Mary'nin uykuda olduğunu fark etti.
Ben onun omzunda uyuyakaldım.
Bacağım hâlâ uyuşuk.
Onun sağ ayağı uyuşmuştu.
- Uyuya mı kaldım?
- Uyuya mı kalmışım?
O, otobüste uyuyakaldı.
Tom Mary'nin hamakta uykuya daldığını gördü.
- Sanıyorum uyuyakaldım.
- Sanırım uyuyakalmışım.
O benim omzumda uyuyakaldı.
Yakında uyudum.
Araba sürerken uyuyakaldım.
Kucağımda uyuyakaldı.
- Hâlâ uykuluyum.
- Hâlâ uykum var.
Eve gittiğimde yarı uyuyordum.
Derste birkaç kez uyuyakaldım.
Müzik dinlerken uyuyakaldım.
Ben kanepede uyuyakaldım.
Ben ders sırasında uyuyakaldığımı düşünüyorum
Sınıfta uyuyakaldım.
John uyuyan bebeği uyandırmamaya çalıştı.
Konferansın ortasında uyuya kaldık.
Onun omzunda uyuyakaldım.
Okurken uyuyakaldım.
Bir kitap okurken uyuyakaldım.
Ben TV izlerken uyuya kalmışım.
Masamda çalışırken uykuya daldım.