Examples of using "Mette" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten tüyler ürpertici!
belki bir araya koymaya.
Tom kahvesine bir sürü şeker koyar.
Çayına çok şeker koyar.
Tom kahvesine şeker koymaz.
Tom kahvesine nadiren şeker koyar.
Kahvesine şeker koymaz.
- Çayına çok şeker atıyor.
- Çayına aşırı şeker koyar.
Yarayı sıcak suya tutmak.
Tom çayına çok fazla şeker koyar.
Tom kahvesine süt koyar.
Tom neredeyse her şeye ketçap koyar.
Mary genellikle parlak kırmızı ruj kullanır.
Tom çayına şeker koyar mı?
Tom Mary'nin masaya koyduğu her şeyi yer.
Her gün kızının odasını toplar.
Tom her zaman emniyet kemerini takar.
Üstlerine tuz dökülünce sümüklü böcekler ölür mü?
Tom kahvesine şeker yerine şeker otu koyar.
Havaalanı servisinin havaalanına varması ne kadar sürer?
John mesleğini ailesinden daha önde tutar.
Ay'ın en karanlık evresine denk gelir.
Neler olduğunu anlamam birkaç saniye sürdü.
Tom çayına şeker yerine bal koyar.
Tom genellikle sosisli sandviçlerinin üzerine hardal ve ketçap koyar.
sistemin yeniden üretme kapasitesini riske atmış olurdunuz.
Bulutların gelmesiyle gece görüşü sınırlanıyor.
Vücudunu kaya gibi görünen tuhaf bir pozisyona sokuyor.
Yani mevcut durum tüm Amerikalıları riske atmakta.
Eğer zihninizi ayağınıza koyarsanız, o, ayak olur.
Deniz bazen çok özel bir gösteri sahneye koyar. Işıltılı gelgitler.
Cezaevi suçluları islah eder mi?
Çayına şeker koyar mısın?
Havaalanı otobüsünün havaalanına gitmesi ne kadar sürüyor?
Çayına çok fazla şeker attın.
Çayına ne kadar şeker koyarsın?
Annem her zaman benim özel hayatıma burnunu sokuyor.
Tom içki içmeye giderken taksiyle eve dönmesine yetecek kadar parayı çorabının içinde saklar.
Neden bazı giysiler giymiyorsun?
Neden bu kadar makyaj yapıyorsun?