Examples of using "Messicano" in a sentence and their turkish translations:
Ben Meksikalıyım.
Meksika yemeğini seviyorum.
Ben Meksikalıyım.
Baharatlı Meksika yemeğini severim.
Tom Meksika göçmeni.
Meksika yemeklerini hiç denemedim.
Tom Meksika yemeklerini sever.
İyi bir Meksika restoranı buldum.
Tom ve Mary aynı Meksika restoranında yemek yediler.
Kavurucu Meksika çölleri o kadar ısınır ki...
Tom Meksika yiyeceğini sevmeyebilir.
Meksika yemeği yemek için iyi bir yer tavsiye edebilir misiniz?
Son bir ay içinde Çin,Fransız,İtalyan,Yunan,Macar ve Meksika yemeklerini yedim.
"Sen Meksikalı değil misin?" "Evet, gerçi şimdi Arjantin'de yaşıyorum."
Bir İngiliz, İskoç, İrlandalı, Galli, Gurka, Leton, Türk, Avustralyalı, Alman, Amerikalı, Mısırlı, Japon, Meksikalı, İspanyol, Rus, Leh, Litvan, Ürdünlü, Yeni Zelandalı, İsveçli, Fin, İsrailli, Rumen, Bulgar, Sırp, İsviçreli, Yunan, Singapurlu, İtalyan, Norveçli, Arjantinli, Libyalı ve Güney Afrikalı bir gece kulübüne gitmişler. Kulüp fedaisi de “Üzgünüm, bir Taylandlı olmadan içeri girmenize izin veremem.” demiş.