Examples of using "Inizi" in a sentence and their turkish translations:
Hafta sonu başlasın.
Eğlence başlasın.
Dövüşün başlamasına izin verin.
Aşkta, sadece başlangıçlar vardır.
Bütün başlangıçlar zordur.
- Başla!
- Başlayın!
İşe koyul.
Oyun başlasın.
Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
- Oyunun başlamasını bekle.
- Oyunun başlamasını bekleyin.
- Oyunun başlamasını bekleyiniz.
Kadın: Adını söylemekle başlayabilirsin.
Yavaş yavaş tüm hayvanları önemsemeye başlıyorsun.
Yaklaşık bir yıl sonra, o soğuğu arzular hâle geliyorsun.
Konser başlasın!
Yazmaya başlayın.
Ev yüzyılın başlarında inşa edildi.
Çalışmaya ya da ders çalışmaya ne zaman başlarsın?
- Henüz başlamayın.
- Daha başlama.
Kendi ölümünü ve savunmasızlığını düşünmeye başlıyorsun.
Amerikan tarihinin ilk zamanlarında, siyahlar kölelik yaşadı.
Şimdi başla.
Şimdi şarkı söylemeye başla.
Bu canlı ışık olgusunu daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz.
Buradan başla.
Lanet olsun, başla!
Okulun başlamasını bekleyemem.
- Hafta sonunun başlaması için sabırsızlanıyorum.
- Hafta sonunun başlamasını dört gözle bekliyorum.
Eğer sokulduysanız zehir solunum yollarınızı tıkamadan önce 60 dakikanız var demektir.
Şarkı söylemeye başlayın.
Koşmaya başlayın.
Saymaya başla.
Onu yapmaya başlama.
- Niçin başlamıyorsun?
- Başlasana.
Burada yeni bir parağrafa başla.
İşe ne zaman başlıyorsun?
Öğrenmekte olduğunuz dili konuştukları bir ülkeye gidemiyorsanız bölgenizdeki o dili ana dil olarak konuşanların takıldığı bir bar bulun ve orada takılmaya başlayın.